Kum Saati-2-




Çölün kumları gibi savruldu ayrılıklar,
Şarabın ateşiyle yandı her şiirim.
Toprak örttü üstüne sensizliği,
Sessizlik oldu son yatağım…



Hançerle yüreğimi, unut diyorum,
Son bir kez haykırıyorum adını.
Yıkılsın duvarlar, bitsin bu hasret,
Geceyi içip gündüzü dağıtıyorum…



Günahkâr bedenlere sarılırken,
Aşk başka günlere kaldı artık.
Sigara dumanı olup mehtaba karış,
Ağaç İle yaprak gibiyiz sonbaharda.

O rüzgâr ki Nuh'a kurtuluştu,
Bize tufan oldu, çöllere savurdu…



Aşkın kumlarında kayboldum,
Çok geç, gözlerim artık görmüyor.

Fırtınada kayboldu sesimiz,
Zamanın pençesinde yok olduk…





Şimdi arafında ayrılığın,
Hançer saplanmış yüreğime.

Sabır taşına dönen kum saati,
Rüzgâr nini söylüyor uykusuzluğuma…



Unut, küllerini savur denize,
Gözyaşlarını çöllere akıt.

Bir tutam karanfil uzat yabancıya,
Aşktan, ayrılıktan bahsetme artık.
Çünkü aşk...
Başka günlere kaldı...
( Kum Saati-2- başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 23.06.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu