Bekleme hayattan, umma; zira bizzat sensin
en büyük mucize,
Çalış, çabala, dök terini ve ardından
gülümse hayata muzipçe.
Zira ölüm var bu dünyada hayatı ciddiye
almaya değmez pek,
Doğmanın ve yaşamanın manası yavaş yavaş
ölümü beklemek.
Lakin ciddi iştir bu dünyada yaşamaya
çalışmak onur ve şerefle,
Dilediklerine ulaşabilir elbette insan;
ulaşmaya değer bir hedefle.
Mal, mülk, makam ve mevki değildir yaşamı
değerli kılan şeyler,
Paraya ulaşmak için insanlıktan vazgeçmeye
çalışan kendini eyler.
Birkaç metre kefen bezidir seninle gidecek
olan toprağın altına,
Değer mi ey insan her şeyi bilirken bu
karayı çalmak pak alnına?
Değmez elbet ama pek çok insan bu yolda
etmiştir kendini feda,
Hangisinin aksi kaldı bu dünyada ya da hangisinden
kalmış seda?
Her doğanı ölecek bil ve toprağa karışacak
ataları gibi bir gün,
Kaldır başını, bıkmadın mı ki gücün karşısında
sürün ha sürün.
Bin yıl güçlünün ayağı dibinde burnunu
sürterek yaşamaktansa,
Bir gün olsun özgürce yaşa, bak o zaman ne
gam kalır ne de tasa.
Biliyorum söylemesi kolay, yaşaması bir o
kadar zahmetli olur,
Zahmet sonunda elbette insan dilediklerine
çoğu zaman kavuşur.
Bu dünyaya gelmişsen kurtulamazsın ki
dertten ve sıkıntıdan,
Beyhude arama kaçamazsın mücadeleden, çileden
ve tasadan.
Kırk üç senedir ben arar dururum huzuru
her bir köşede,
Sanki sihirli bir iksir var ama maalesef
kırılmış bir şişede.
Yüz yıl önce de insanlar aradılar huzuru
benim gibi dünyada,
Ancak bulamadı hiç kimse huzuru ancak
belki bir hülyada.
Yüz yıl sonra da insanlar her yerde huzuru
arayacaklar,
Bin yıl geçse de aradan hiçbir yerde
bulamayacaklar.
Sabır taşı çatlasa da nefes aldığın sürece
yaşamaya mecbursun,
Ne de olsa sen cüz-i iradenin maliki, fani
ve aciz bir kulsun.
Yine yitirme umudunu zira tek değilsin bu
acizlik hususunda,
Kimse bulamaz umduğunu bu yalan dünyanın
yalan kuyusunda.
Herkes bekler ki bir mucize gelsin de insanlar
içinde beni bulsun,
Beklemeye devam et belki aradığın mucizeyi
bir gün sende bulursun.
Kırk üç sene bekledim de bulmadı beni
beklediğim o mucize,
Belki beklemeyi bilemedim zira çekilmedi
defter bir türlü temize.
Harap Mesut’un beklediği gelmeyecek bir
tren seferi belli ki,
Bu garda nice insanlar bir murada hasret
bekleyerek göçtü ki.