Düşlerimi topla düştüğü yerden ve
kanma sakın mevkiime aşkın uhrevi ve de ulvi ışığında bir gayya kuyusu gibi de
minnet etmeden dündeki esaretime önce haşla sonra yoğur sonra da göm beni
anılarımla beraber en derine.
Kuytularda saklı gölgemi ise münzevi
bir ritim ile bıçkın kalbime mıhla ve her hoh, dediğimde horlamadan aşkı
hükmetmeden de özleme sadece diri bedenime iliştir sevgiyi ölgün günün yâdındaki
ritmi kurcalamadan da sök çıkar en dipte kalan yaldızlı amblemi.
Ben ki bir yeti/m.
Ben ki bir yankı.
Belki de debdebeli bir Anka.
Göğün sistematik bulutlarında saklı
henüz yağmamış iken de yeni mevsimin ilk karı sadece bekle Tanrı’nın hesabını
ve kudretini ve temkinli olduğundan da öte buyur et en sondaki isyanı günah defterine.
Bir soykırım ise yaşam.
Bir sağaltım iken coşku.
Bir yankı iken de dorukların ucu.
Zapt edemediğin kadar ruhundaki çorak
toprakları ve işte dilimle önceni ve işte iliştir yarını ve işte aşkın da
dilemması iken Tanrı, soyut bir resim belle o biyometrik fotoğrafı.
Varsın ayarlarımla oyna.
Varsıl bir düşün de düşmüşken
ortasına.
Veryansın etmediğim kadar kadere.
Vuku bulacaktır elbette yeni gün
yarıladığım ömrün ise son çeyreği bir ket iken nefret ve işte isyanlarda beşer
ve işte ahir zaman ve de keder.
Gönlün mevsimi yaz ya da kış.
Yörüklerin kızı belki de bir yakarış.
Bense coşkumla…
Sense suskunluğunla…
Bizi b/ölen iblisin askerleri ve bizi
doğuran ana ve işte doğurgan doğa gömülü cümleler ise nadasta yoksa bir batında
durduk yere doğmadıksa madem matemin örülü methiyeleri ile zaman da yan
çizerken…
Bir çizgi.
Bir nakkaş.
Bir terzi.
Bir zenne belki de.
Zanların uğultusunda saklı ne çok
yalandan methiye.
Öncemi kucakladıysa kader varsın
kundaklansın şu sefil bedende saklı beşer gel gör ki ruhumdur askıntı olan ömre
ve sonsuzluğun engebeli yetilerinde varsın körüklensin dualarım varsın
zincirlensin yadsıdıklarım varsın çil yavrusu gibi dağılsın şiirlerim.
Ben ki kadın.
Ben ki yarın.
Belki de yarımdan da büyüktür kalan
çeyrek yanım.
Aşkın cilvesinde sürüklenen tüm
yansımaların oysaki ben ilk b/aktığım andan beri kayboldum aynalarda en çok da
kırık ve kırgın mizaçlı iç bükey şarkılarda kâh oylum kâh boylu poslu coşkum kâh
yansımalarım kâh döküntülerim kâh kuruyan çeşme sularında ben ki tek damlanın
peşinde ve işte kuruduğum kadar da yağdım ansızın hele ki; O, her ‘’ol’’
dediğinde olmazın oluru bir duanın da kabulünde…
22. AĞUSTOS. 2025
23:30