Düşlerim tekil, hafız asparagas
sevginin yürek burkan titri gibi.
Misal mi?
İçimde kamaşan dişli sevgimin meali
Bir içim su iken de aşkın muadili
Ölümsüz bir serenat
Ve ölümlü kırlangıç
Aşkın mehteri
Yalnızlığın ikbali
Göz göze değmeden sevebilmenin imkânsızlığında
dahi:
Ah, be hafız:
Bir de yok mu şu düş izlekleri?
Hani, mehtabın mavisi…
Hanidir batmayan güneşin hatmi
çiçeği…
Bir de tek kıvılcım sonrası
Ansızın bastıran yağmur sonrası
Sönen yangının tek muhalifi
Ne de olsa içimde dinmek bilmeyen
Bir ateşin sönük ferinde gizli
Saman sarısı saçlarında evrenin
Yoktan var edene duyduğum sonsuz ve
ılık sevgi.
Kimi insansa renk körü
Kimisi ise almazken sevdadan nasibini
Öyküler ve şiirler…
Dinmek bilmeyen bir zelzele ve nice
artçısı
Şafağın öncüsü
Yakamozların sonlanmaz ç/ağrısı
Terennümler ve hıçkırık:
Latif bir melodi ve boğazımda kaşmir eşarp
Boyunduruğuna asla girmediğim nefret
ve hicap
Hicvinde hayatın
Hazzında duyguların
Motiflerin esintisi
Hele ki bir düş mağduru iken içimde
dinmek bilmeyen esinti.
Bir köknar
Bir de sevdalandığım yar:
Nice masal nice şiir
Göl kenarında sonlansa keşke ömür
Gel gör ki çöl kuraklığında şehir…
Işıyan gözlerinde Yeditepe’nin
Aşkta dahi şarlayan kuduz köpeğin
Muhabbet ehli kalemin neferi
Aşkın muadili mevsimin ise zımba iken
yüreği…
Göğüm.
Ömrüm.
Emre amadeyim.
Aşkım.
Sonlanmaz közüm:
Ve de yazmaya doyamadığım öykülerim
Ne mundar
Ne yalan
Ne de kararır yüreğim
Nemli göğün açmaya doymayan
çiçeğiyim:
Kâh karanfil kâh gül’üm
Kanaviçelere serili külüm
Melankoli ve hüzün ve sevgim
Kayrasında bilinmezin
Esir düştüğüm şehrin
Alacalı bulacalı müdavimi…
Azar yüklü dünüm
Öykündüğüm tek ülküm
Ve ülkem
Ve dini bütün
Bir neslin nesri
Aşkınsa nazımda saklı dizeleri
Kaynayan yüreğin
Kamaşan gözlerin
Belki de tek ve sihirli çiçeği
Şimdimden mustarip
Yarınlara kefilim
En çok da öykündüğüm
Mutluluğun içimde saklı kürü
Körü körüne sevsem ne ki?
Bende bu yürek olduktan sonra…