Düğünlerin zirve yaptığı, insanlarımızın adeta bir gösteri yarışına girip borç batağına saplandığı aylardayız. Sırf “düğünümüz çok güzel oldu” dedirtebilmek için israfın dibine vuruluyor, namahrem kavramı ise tatile çıkıyor.
Her şeyi olduğu gibi düğünlerimizi de abartıyoruz çünkü ne kadar kalabalık olursa, ne kadar çok takı takılırsa, o kadar “güçlü” olduğumuz zannediliyor.
Hayatında kuaföre gitmemiş kadınlarımız, saçını başını yaptırıp tanıdığı tanımadığı tüm erkeklerin karşısında saatlerce göbek atıyor…
“Arkadaşım” diyerek yanak yanağa, kol kola dans edenler…
Altınlarını takıp boy boy fotoğraf çektirenler…
Hani bizim inancımızda kibir, gurur ve gösteriş yoktu?
Düğün sahiplerini ve müzisyenleri kızdıracak bir önerim olduğunu daha önceki yazılarımda söylemiştim, bir kez daha söylüyorum:
Müzisyenler kesinlikle vergiye tabii olsun.
Düğünlerde para saçmak yasaklansın.
Milliyetçilik nutukları atanların, çiftetelli oynayanların arasına dalıp balya balya paraları ayakların altına atması ne kadar tutarlı?
Kimileri paraları ağızlara tutuşturuyor, kimileri sanatçının alnına yapıştırıyor. Eğlence yerlerinde görmüşsünüz; dansözlerin göğüslerinin arasına ya da kalçasının kenarına sıkıştırırlar paraları.
O paralar, yarın pazarda, manavda, kasapta elden ele dolaşacak.
Boşuna dememiş atalarımız: “Para elin kiridir.”diye çok doğru.
(
Para Elin Kiri başlıklı yazı
berberce tarafından
25.08.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.