Kasketli birisi 'umutlarımızı ekiyoruz' diyordu.
Çocuğunu okşuyordu.
Neşeliydi kahve, tavsan kanıydı çaylar.
Uzakta bir adam tarlayla beraber
Gönlünü sürüyordu.
Sonra umutlarını ekiyordu tarlaya,
Ekilenler yeşerecekti,
Büyüyecekti...
Düğününü edecekti oğlunun.
Ekimi beklediler ekim için.
Haftalar haftaları,
Aylar ayları kovaladı.
Bu yıl, her seneden daha kurak.
Olmadı, yağmur görmedi toprak,
Yeşermedi ekilenler,
Yeşermedi umutlar.
Üstelik daha da kurudu,
Toz oldu hayaller,
Gönüllerle beraber.
Bir adam çatlak toprağa bakıyor.
Daha sonra gökyüzüne...
Alnından terler akıyor.
İtiraz edemiyor, kızamıyor
Ama üzgün,
Bu her halinden belli.
Adam ağlayamıyordu da
Dağ, taş, ova çorak...
'Olmadı Allah vermedi rahmetini' diyor.
Kabulleniyor, başı önünde,
Elindeki toprağı tarlaya bırakıyor,
Bir dahaki seneye hazırlanıyor,
Alnındaki teri mendiliyle silerek.
Oğlanın düğünü de gelecek yıla...