Kahvenin tam ortasında,
Kasketli birisi 'umutlarımızı ekiyoruz' diyordu.
Diğeri nasırlı ellerini
Buğdaylara dokunurken
Çocuğunu okşuyordu.
Neşeliydi kahve, tavsan kanıydı çaylar.



Uzakta bir adam tarlayla beraber
Gönlünü sürüyordu.
Sonra umutlarını ekiyordu tarlaya,
Ekilenler yeşerecekti,
Büyüyecekti...
Düğününü edecekti oğlunun.
Ekimi beklediler ekim için.



Haftalar haftaları,
Aylar ayları kovaladı. 
Bu yıl, her seneden daha kurak.
Olmadı, yağmur görmedi toprak,
Yeşermedi ekilenler,
Yeşermedi umutlar.
Üstelik daha da kurudu,
Toz oldu hayaller,
Gönüllerle beraber.



Bir adam çatlak toprağa bakıyor.
Daha sonra gökyüzüne...
Alnından terler akıyor.
İtiraz edemiyor, kızamıyor
Ama üzgün,
Bu her halinden belli.
Adam ağlayamıyordu da
Dağ, taş, ova çorak...
'Olmadı Allah vermedi rahmetini' diyor.
Kabulleniyor, başı önünde,
Elindeki toprağı tarlaya bırakıyor,
Bir dahaki seneye hazırlanıyor,
Alnındaki teri mendiliyle silerek.


Oğlanın düğünü de gelecek yıla...
( Umutlarımız başlıklı yazı maviye-surgun tarafından 28.08.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu