
Ve Belki Ben De Kendimi İlk Kez Duyuyordum
Düşüncelerim
karanlık gece gibiydi. Her biri, yıldızsız bir gökyüzünde kaybolmuş gibi,
cevapsız ve sessizdi. İçimdeki ağırlık, bir dağın gölgesi gibi üzerime
çökmüştü. Nefes almak için dışarıya çıktım; belki rüzgâr, içimdeki düğümleri
çözer diye. Hava soğuktu. Ama bu soğuk, tenime değil, ruhuma dokunuyordu. Sokak
lambaları, yorgun birer bekçi gibi titriyordu. Sessizlik, adımlarımı izliyordu.
Sanki gece, beni tanıyordu. Sanki ben, gecenin bir parçasıydım. Bir ağacın
altına vardım. Dalları, göğe uzanan eller gibi dua ediyordu. Ben de içimden bir
kelam fısıldadım:
“Ey
gece, sen ki düşüncelerimin aynasısın. Sessizliğinle konuş, karanlığınla anlat.
Çünkü ben, artık kelimelerle değil, Suskunlukla dua ediyorum.”
O
anda rüzgâr hafifçe esti. Sanki gece cevap verdi. Yapraklar hışırdadı, ama bu
bir ses değil, bir işaretti. Belki de karanlık, sadece ışığın sabrını sınayan
bir öğretmendi. Ve ben, o gece öğrendim ki: Sessizlik, bazen en gürültülü
kelamdır. Soğuk, bazen en sıcak dokunuştur. Ve karanlık, aydınlığa doğru çıkan
bir yoldur. Ağacın altında duruyordum hâlâ. Zaman, rüzgâr gibi geçiyordu ama
ben yerimdeydim. İçimdeki düşünceler, karanlık bir gölde yüzen taşlar
gibiydi—her biri batıyor, ama yankısı hâlâ yüzeydeydi.
Bir
kelam daha düştü dudaklarımdan, bu kez daha kırık, daha çıplak: “Ey gece,
Ben sana benziyorum. Işıktan kaçan, sessizlikte saklanan bir varlığım. Kalbim,
yıldızsız bir gökyüzü gibi; ne yol gösterir, ne umut verir.” Bir kedi geçti
yanımdan, sessizce. Gözleri parlıyordu, sanki gecenin içinden bir sır taşıyordu.
Ardından bir sokak lambası söndü. Karanlık biraz daha yaklaştı. Ama ben
korkmadım. Çünkü artık biliyordum: karanlık, sadece görünmeyeni saklamaz; bazen
görünmek istemeyeni de korur. İçimde bir ses yükseldi, belki vicdan, belki Rabbimin
bir yankısı: “Karanlıktan korkma, Çünkü aydınlıkta da, karanlılıkta da Ben
varım. Sessizlikten kaçma, Çünkü orada da kelam saklıdır.” O anda başımı göğe
kaldırdım. Gökyüzü hâlâ karanlıktı, ama ben artık yalnız değildim. Çünkü Rabbim gece bile olsa beni dinliyordu. Ve belki, ben de kendimi ilk kez duyuyordum, vesselam.
Mehmet
Aluç