Bir şiirden ayrı düşen

Bir şiarı evlat edinen

Bir nebze de olsa sevilmeliydim oysa ben

Elbette gerisi yalan sadece yalan…

 

 

 

 

 

 

 

Teslimiyetin sönen ferinde saklı bir gizin

Tahakküm altında yaşamaya dair bir ömrün

Kusursuz hak ihlali miydi yoksa mevsim?

 

Diri sancılar gömdüm öncemde mahcup

Aşkın firar ettiği bir göğün mazlum feryadı

Gün geçmiyordu ki belirsizliğin gücü

Güme gitmiş neşriyat misali

Okuduğum her şiirin miydi yoksa üçüncü sayfası?

Bir düşe daha mahal veren ürperen tenime doğan ay gibi

Ve işte ve işte

Aymazlığında tanrının adeta kafir gölgelerin sür-git hükmü

Benimse tek Sığınağım

Benim sesimde saklı sırların

Tek Muhatabım Yaratan…

 

Her müşküle düştüğünde muzip bir fısıltı duyar gibi

Gel gör ki delik kalbimin ucu kaçmış ipe

Ve işte darağacında sallandırıldığımın ertesi

Kamaşan gözlerinde renklerin o mücbir yenilgisi

Gök delik

Cep delik cepken delik yürek delik

Delicesine sevdiğime tanık yer gök

Yarenim ay

Yârim yıldızlar

Yâd edilesi dünümde uyruğu kayıp bir ömür

Bak nasıl da fısıldar

 

Sözlerimi delip geçen

Gönlümü fetheden

Semiren hüzün

Sağaltan sevincim

Hali hazırda yaşıyor olabilmem dahi

Tek maruzatım olsa ne ki tümden gelen

Bunca gizin

Bunca sesin

Sessizliğime tefe tuttuğum da değil

Ses olmamla iştigal o nefer ki

Göğsümde saklı dolunay

Ardıç kuşları gibi mübarek

Aşk iken muhatabım ölmek ne demek?

 

Göğün simetrik sancıları

Sanrı yüklü o fanus

Ve delice güçleri zemheriden firar eden mahlûkat

Şiarım ay yıldız

Şairliğimse buraya kadar…

Hayır, hayır, demedim asla

Yaşamla şiir adeta iki karpuz koltuk altında

Koyudan gölgeler

Kısık sesli o firar

Zemzem suyu gibi mübarek akan yaşım

Yasımdan firar eden çocuklu yaşım

Yandaşım ve yoldaşım ve yakarışım

 

Semazen ayaklarında döngüden

Belki de bu ilk ve de son kendime bakışım

Bir milat ki aşk

Bir miat ki söken şafak

Ellerim ve pejmürde delik ceplerim

Bak işte, babamın öldüğü yaştan da öteyim

Yasımla yâd edilesi bir kavşaktayım

Gidişim dönmeyişim

Sökün edişim ısrarla yazdığım silik şiirlerimle

Söküklerimi ihya ettiğim o çocuksu ve mahcup gülüşlerim

 

Firakı aşk

Fidanı adeta saltanat

Ansızın doğan gün iken tek muhatabım

Hüzün ve umut yüklü seyyah gölgem

Aşk mıdır yoksa müridi kıvanç dolu geçmişim

An ise sarkık

Dünler nasıl da kavruk

Ve şu deli gönül alabildiğine kıvrak

Yan gelip yatanlara sözüm

 

Yârimden yadigâr bir kırık kulp ki

Kırk küpü doldurmayan

Kırkladığım saçlarıma konan beyaz tek muhatabım

Olmamalıydı oysa ölümden gayri

Seferisi olduğum aşkın gamzelerine dolan yaş gibi

Yakarışım

T/aşkın mizacım ve sürmenaj duygularım

Öncesiz bir yarın

Dünsüz bir sabah

Sonlanmaya dair bir güzergâh

Oysaki girizgâh bellemiştim ben attığım ilk adımı

 

Adsız bir kelaynak

Surlar ve sırlar sökün eden ardı ardına

Pekişen isyanımdaki o devasa ayraç

Noktam ve ünlemin ünlediği kavgam

Devridaim yapan bir rotadan

Sapmakla iştigal varsın olsun

Serencamında göğün yalnızlığım yağsın damla damla

Damıttığım gecenin sabahına ermek miydi yoksa yaptığım son hata?

 

Ya, başı belirsiz bir nizamda

Nabzını alamıyorum artık şiirin

Bir nebze de olsa büyümeliydim oysa

Anne mizaçlı her suret kanayan bir yara

Anne duası ötesi ve de verilen her fetva

Anam benim, yeter ki sen çok yaşa


( Nabzını Alamıyorum Artık Şiirin... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 26.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu