Ey Kader...



Bir düş takvimi b/elledim ellerini

İnce ve soğuk…

Bense diken üstü bir zeminde yerleşik hazan tanrıçası

Nameler kat izim

Aşk ise endamım

Meali ölüm kokan

Fermanım.

 

Öncem ulvi aşk ise neşri

Nesnelerden s/üzülen duman misali

Ya da gergin bir ipte yürüdüğüm çok mu belli?

 

Kutsanmış aşklar tanrıçası

Hüzün ertesi hazanda saklı

Ne olmuş ki devrik bir cümleye meyletsem…

Varsıl bir ikametin sökük perdeleri

Aşktır rabıta

Özlemdir şevkin kırgın teli

İmkânsızlıkla büyüyen masalımda

Gözümde büyüttüğüm renklerin firari mealleri:

Griden çıkıp da yola

Karayı alt ettiğim…

Dallanmış budaklanmış söylemlerden

Ansızın firar ettiğim.

 

 

Cüssem ne ki hem?

Hemhal olduğum sevginin titrinde doğan güneşim

Yâdında mazinin

Yarenimden uzak geçen günlerin koyu gözleri

Özlerim özlerim hem de nasıl;

Gözlerim yolunu kül tutmuş nidalardan sekerim

Çokluğumdur azımsanan

Yokluğumdur kiminde neşe yaratan

Oysaki ben en çok Yaratanı sevdim

 

Bol keseli bir mihrak

Endamlı bir sağanak

Aşkın kuvözünden doğan dolduran gözlerimi alabildiğine senden uzak

Göz ucum

Kulak arkası

Sözcükler kopçam

Kopamadığım hazan

Kolluk kuvvetim ise hüsran

 

Dağ tepe aşan bir kurt gibi

Oysaki kuzuların sessizliğine sığınan

Endamlı bir minvalden gelip de yüreklere sızan

 

Minvalim gün

Miadı doldu madem dünün

Mealim ise yarın

Taslaklar ve tutsaklar şehri

Kaportası çürük bir masal

Kâh yarım kalan

Kâh yarınlara ağıtlar yakan

Ucu yanık kâğıdın ve silik yazımın fermanı

Kap kaça uğrayan kalemden ziyade

Kale duvarlarına asılı

Kalbimden önce yavru kuşların naif kanadı

 

Düşmeye gör!

Düşsün yeter ki yakamdan hüsrana b/andığım ömür

Yeniden ayağa kalkmakla yükümlü bir yağmur damlası

Anbean büyüyen

Günbegün gözümde tüten

Aşkla özdeş bir seyyah

Koyultulmuş gözlerimde çakan şimşek

Kavuran o ateş oysaki soğuk içim

Seferisi hüznün mahcup gönlüm firari gözlerim

Bir milat ki şafak

Bir inat ki aşk

Bir coşku ki yeniden doğmak…

 

Birden tüme varan

Bazen yoktan yola çıkan

Varlığım kadar uçuk bir masal

Hazanın tanrıçası adeta kelam

Gök miğferim

Toprak ebedi ikametim

Araf’ta kalan soyut namelerim

Nasıl ki bir b/ölü iki aşk

Sağaltan acımı yeter ki kimse sokmasın nifak

 

Sonlanmadan gün

Gece iken yüküm

Varla yok arası kimi zaman verilen hüküm

Yâdım

Yandığım kadar içime yağdığım

İkiye varmadan tastamam

Varsın olsun noksan

Kâh hicabım

Kâh mihrabım

Gömülü ağıtların tanrıçası

Kursağımda kalan o son cevabın

Nesrinde şiir

Neşrinde ömür

İthafım ise s/onsuzluğa

İkbalim kadar dünümden sektiğim bir rota

Ey, kader

Sensin sen başım gözüm üstüne…


( Ey Kader... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 28.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu