Mevsimi sürgün et, sevdalım.
Aşkın kıtalarına yönel bedeninle
Lakin geride bırak kalbini
Mefkûre sevinçlerde saklı ruhun da
tozu dumana katsın bari.
Mani mi aşk ölüme?
Mani mi ölüm aşkın hükmüne
sonlandırmaya?
Katlar çıktığım bir kubbesin sen
Göğün tırmıkları geçti bir kez
göğsüme
Attığım naralar ulaştı mı sana?
Yasa bildiğim yasın yaşı ıslattı mı
kuraklığını güneşin?
Gün yüzlü sevgilim, güneşim
Güleç yüzüm soldu sen yittiğinden bu
yana
Yetim düşlerin atası oldum
Asasıyım düşlerin
Asude vadilerde
Nöbete durduğum her gece
Nöbet geçiren kalemim ve sensizliğim
Ya, sessiz kal
Ya da yık köprüleri de ulaşmasın aşk
nihayete
Varsın çarpışalım
Varsın daha da yalnızlaşalım
Sensizliği mi seviyorum yoksa ben?
Yoksunluğun mudur yüreğimi titreten?
Ayak sesi haşmetli benliğinin
Gizini sevdiğim ölüm denen ihanetin
Ah, süngülendiğim
Ah, sürgün edildiğim coğrafyalardan
kaçıp da sığındığım
Şu meali hasretinin.
Beyzadedir çırpınışların
Bense dünde kalmış bir demet gül
Hala solmayan başımı yasladığım kefen
denen bezin
Söyle yeter mi beyazlığı?
Söyle yeter mi masumiyetimi
anlatmaya?
Bedeller ödememe değer mi, söyle?
Bitap düştüğüm yanık sesinde
söylediğin türkülerin
Nakaratı mı olmak zorundayım mazinin?
Mizacımda saklı bir huzur bekleme
Seni sevdiğimden beri tutmadı uyku
gözlerimi
Karanlıkta dahi görebildiğim asla
değil rivayet
Sensizliğe duyduğum nefret
Sesinle ulaştığım o hicret
Hacizlidir gülüşlerim benim ve çok da
hazin
Muğlak gölgelerden kaçtım da geldim
bucağına
Neylerim bir başıma?
Bitmez nazım niyazım köpüren denizin
devasa dalgası
Bir çarpar ki yüreğime
Bense ufak bir kum tanesi gel gör ki
İçime sığar da kolaylıkla aşkın
rahmeti
Karanlığımsın sen
Karardığım
En çok da sana kanmışlığım
Kandığım ve kardığım nice şiir
Gözüme şirin gözüken her masal
kahramanı
Yatağım, yorganım çoktan kül oldu
Kul olduğumsa Rabbim ve bu şaşkın
aşkın mizacı
Mihrabı mı yalnızlığın
Yoksa mikado çöpleri gibi dağıldığım
mı?
Hazanım, sevgili
Hayranım da acılarıma
Büyüdüğü kadar her biri
Varırım kendimce o müphem sona
Başladığım mıydın?
Yoksa bağlandığım mı yetemezken sana
Yetindiğim değilsin
Yeltendiğim hüzün dolu bir ırmaksın
Mevcudiyetimde saklı asalet
Bilinmeze rücu eden içinde saklı
şafak
Konfetiler yağan başından mevsimin
Devindiğim her an
Devirdiğim her put
Devşirdiğim yüreğimde saklı bil ki
umut…