Sen Benim Penceremdin
Sen benim
pencerelerimdin,
Sabah güneşiyle
açılırken,
Parmak uçlarımla
sıcaklığını hissettim,
Yumuşaklığını sevdim,
Ve hayata merakını örnek
aldım.
Birlikte kurmaya
çalışırken
Bu çok sesli kahkahaları,
Bu bitmeyen şarkıyı,
Şimdi şimdi anlıyorum
Parlayan gözlerinin
çizdiği
Mahallenin ardındaki
masalı.
Sen benim sokak
oyunlarımdın,
Renkli tebeşirlerle
kaldırıma yazılan,
Bir topun peşinde
koşarken düşülen,
Ama yine gülerek
kalkılan.
Ama yine de güzeliz.
Bir gün aynı parkta
salıncağa bineriz,
Bir gün aynı kahkahada
çoğalırız.
Bir sabah manavın önünde
portakal kasaları dizilmişti,
Kokusu bütün sokağa
yayılmıştı.
Yanımızdan geçen çocuk,
Kasadan bir tane alarak
kaçmıştı
Manav peşinde koşarken
Bizde kasadan birer tane
alarak kaçmıştık,
Bir akşamüstü mahalle
kahvesinde
Radyodan eski bir türkü
çaldı,
Masalarda okey taşları
dizildi,
Biz sessizce birbirimize
baktık,
Ve gülümsemek bize yetti.
Mehmet Aluç