Deneme / Hayata Dair Denemeler
Eklenme Tarihi : 26.11.2025
İnsanın Kendini Aşma Arzusu
Bir günün sessizliğinde yürüyordum. İçimde, açıklaması zor
bir titreşim vardı; sanki görünmeyen bir akış beni taşıyor, ben de onunla
birlikte sürükleniyordum. Her adımda geçmişin izleriyle karşılaşıyor, onların
silinmişliğin de kendi varlığımı sorguluyordum. Çevremdeki canlılık, kendi
hikâyesini yazmaya çalışan küçük ayrıntılarla doluydu. Bir çiçeğin açışı, bir
dalın ince titreyişi, bana insanın da kendi öyküsünü yazma çabasını
hatırlatıyordu. Hepimiz, görünmez bir deftere satırlar ekliyor gibiydik.
Yan yana duran ağaçların sessizliği, bana birlikte olmanın
ama aynı zamanda ayrı kalmanın anlamını düşündürdü. Her biri kendi köklerinde
derinleşiyor, ama gövdeleriyle yan yana durarak bir bütünlük oluşturuyordu.
İnsan ilişkileri de böyleydi: ayrı hayatlar, ama ortak bir sessizlikte buluşan
yan yana duruşlar. Yolun sonunda, sınırların ötesine taşan bir his vardı. Sanki
varlık yalnızca görünenle sınırlı değil, görünmeyenle de tamamlanıyordu. O an,
insanın kendini aşma arzusunu, daha büyük bir bütünün parçası olma isteğini
hissettim.
İnsanın yürüyüşü, yalnızca adımların toprağa değmesi
değildir. Her adımda görünmeyen bir çağrı vardır; bizi sınırların ötesine,
alışılmışın dışına davet eden bir ses. Bu ses, bazen geçmişin silinmiş
izlerinden yükselir, bazen de geleceğin henüz yazılmamış satırlarından. Hayatın
küçük ayrıntıları, kendi öykülerini yazmaya çalışan sessiz kahramanlardır. Bir
çiçeğin açışı, bir dalın titreyişi, bize insanın da kendi hikâyesini yazma
çabasını hatırlatır. Hepimiz, görünmez bir deftere satırlar ekliyoruz; kimi
zaman sevinçle, kimi zaman hüzünle.
Yan yana duran ağaçlar gibi insanlar da birbirine yaklaşır
ama köklerinde ayrı kalır. Bu yan yana duruş, hem yalnızlığı hem de
birlikteliği taşır. İnsanın varlığı, tek başına bir yolculuk olduğu kadar,
başkalarıyla paylaşılan bir sessizliktir. Ve bir noktada, sınırların ötesine
taşan bir his belirir. Görünenin ötesinde bir bütünlük vardır; insan, yalnızca
kendi varlığıyla değil, başkalarının varlığıyla da tamamlanır. İşte bu yüzden,
her yürüyüş aslında kendini aşma arzusudur: daha büyük bir anlamın parçası olma
isteğidir, vesselam.
Mehmet Aluç