Bu Dünya...
Çırılçıplak geldin, şu fani hana,
Bir top bezle döneceksin vatana,
Saraylar yaptırsan, sığmazsın ona,
Giderken peşinden, bakmaz bu dünya.
Neye yarar bunca, kavga gürültü?
Toprak değil midir, o en son örtü?
Nice Süleymanlar, geldi yürüdü,
Kimseye tapulu, çıkmaz bu dünya.
İncitme canları, karınca bile,
Düşürme kimseyi, şu zalim dile.
Bülbül küser ise, o gonca güle,
Dikenin kahrını, çekmez bu dünya.
Ömür dediğin şey, bir kısa rüya,
Gölge gibi geçer, aldanma suya.
Gençlik elden uçar, düşer kuyuya,
Geriye bir adım, atmaz bu dünya.
Ekin tarlasına, sevgi tohumu,
Paylaş ekmeğini, aşı somunu.
Unutma yarını, düşün sonunu,
Kin ile nefreti, ekmez bu dünya.
Sırtını dayama, çürük duvara,
Merhem ol sızlayan, derin yaraya,
Güvenme makama, pula paraya,
Kefenin cebine, sığmaz bu dünya.
Sözün özü budur, ey güzel insan,
Hoş bir seda bırak, eğer yaşıyorsan.
Gönül kâbesini, bir kez yıktıysan,
Kul Zeynep secdene, bakmaz bu dünya...
(
Bu Dünya... başlıklı yazı
zeynep-akkus tarafından
12/4/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.