Satırların tozunu silkeledim ve
pasını süpürdüm beynamaz sefil yüreklerin nasıl ki kalp gözü idi rahmetin
ibaresi ve nasıl ki sevginin asaletinde saklıydı evrenin tüm neferleri.
Savruk nidaların asla umurumda
olmadığı kadar seyyah duygulardan ördüm ben kaderimi nasıl ki razı kaderime
yeter ki yüce Rabbim de razı olsun benden ve tüm göç eden Müminlerden.
Öylesine bir skala ki yaşam ve
öylesine bir çember ki ve işte aşkın közünden firar eden özü sevginin bazense
uzak kaldığımız bilinmezin en bilindik hatta tek bilindik iken de yüce
Mevla’nın merhameti…
Mağdur iklimlerin yetim beyitleri;
aşkın da k/özü belki
Şahsına münhasır sevgilere meyleden
Batıl yeminlerde aşkı ve hayatı
kimine zehir eden
Sözcükler yosundan arındı
Sevgi kat ve kat kutsandı
Hayta rüzgâr esefle söylendi kırık
dalına mevsimin
Kara gece s/özlendi umutla
Kayıptı kimi insan
En çok da yalnızlıkla sınanan
Gel gör ki: umudun mermer mezar taşı
Yazılası binlerce şiir
Kimine göre özlemin hatırası
Kavuşulası günlere katık ettiği kadar
şair
Mizacı yitik hayallerin tozu dumana
kattığı mıydı yalan olan?
Semiren yeislerin tutkal t/adı:
Hani yapışık ikizler;
Hani, yazılmamış beyitler
Ayrı düştüğün ne ki aynı sonuçta tüm
gelip geçen mevsimler
Hızması yazın kayıp;
Renklerin b/atılı en aykırı sevgiyi
bile baş göz eden
Rabbin vefası,
Sevgilinin nazı
Hele ki yok mu Allah dostunun duası.
Çekilesi çile üstü örtülü geceye
hediyesi şairin:
Ne çekimser ne kötümser
Varsın hengâmesi bol olsun, zarf atan
zalimin.
Sevap da günah da saklı Allah katında
Niyet de keder de kaderin izinde gün
ve geçe
Derlenen masallar ne ki?
En büyük zihniyet değil mi ki aklın
ve beynin zaferi.
İçtimada sırlar;
İhya edilesi bir yürek nasıl da
sırada bekler
Mazlumu ahı
Sınandığı kadar sabır taşı:
Ne öfke ne kin ne haset yüklüdür
Mümin’in cefası
Sefayı sürer sevdikçe ve yürüdükçe
Rabbine
Yüreğinse istirhamı
Bir b/ölü iki iken de acının çetelesi
Elbet bir olmak ve meyletmek
yarınlara
Kadrine razı kaderin
Varsa yoksa aşk ile saf tutanlara
S/afiyetin nazarında en çok da
Özlemin ve hüznün sedasında
Haşmetli iklimler beklemede
Yoktan var edene kavuşulası
yüreklerde
Ve işte hasretin izini sürüp de
En makbulü değil mi ki;
İnsanın en ulvisi varsa yoksa kendini
bilmesi…
Yazarın
Önceki Yazısı