1 Bir Şair Ölmüş Diyeler Yahut Levent Sunal’ın Ardından…

Makale / Toplumsal Makaleler

Eklenme Tarihi : 20.09.2010
Okunma Sayısı : 3166
Yorum Sayısı : 0
BİR ŞAİR ÖLMÜŞ DİYELER YAHUT LEVENT SUNAL’IN ARDINDAN…
 
 M.NİHAT MALKOÇ
 

            Ölümün yüzü soğuktur besbelli. Güzel güzel yaşayıp giderken bir de bakarsınız ki gönül bahçesinde yeşeren çiçekler sert bir rüzgârla tarumar olmuş. Bu rüzgâr uhrevî âlemden gelen bir kara trenin  esintisidir belki de. Şairlerin ölümü daha büyük bir kayıptır insanlık için. Çünkü onlar duyguların tercümanıdırlar. Onlar ölünce geleceğe dair şiirlerini de beraberinde götürüp toprağa gömerler. Filizlenme aşamasındaki şiir fideleri, toprağın kara bağrında susuzluktan kurur. Kolay doldurulamaz şairlerin göğüs kafesinde bıraktığı büyük boşluk…

 

            Şairin ölümü, şiirin ölümü gibidir. Masmavi gökler bulutlanır şairin son nefesinde. Gökten boşalan yağmur sanki göklerin şaire ağlayışı gibidir. Söz pınarının kurumasını da beraberinde getirir şairin son yitik nefesi. Bu nefes, boşluğa karışınca şiir sandığının kapısı da sonsuza dek kilitlenir. İşte o zaman Cahit Sıtkı’nın şu dizeleri durumu ifade etmek için yetişir:

 

 “Gitti gelmez bahar yeli,

  Şarkılar yarıda kaldı.

  Bütün bahçeler kilitli,

  Anahtar Tanrı’da kaldı.”

 

Yunus Emre’nin “Bir garip ölmüş diyeler/Üç günden sonra duyalar/Soğuk su ile yuyalar/Şöyle garip bencileyin” şiirini bilmeyeniniz yoktur sanırım. Kıymetli şair Levent Sunal’ın genç sayılabilecek bir yaşta(49) ölümü bana bu dizeleri hatırlattı. Zira onun ölümü görsel ve yazılı medyada   hiç yer almadı. Gazeteler görmezden geldi ölümünü. Hiç yaşamamış farzettiler onu. Çünkü o, medyatik bir insan değildi. Sabahtan akşama kadar televizyonlarda gözükmüyordu. Kendi hâlinde bir şairdi. Tek derdi güzel şiirler yazıp insanların duygularına tercüman olmaktı. Tanınmak ve şöhret olmak gibi bir derdi yoktu.

 

            Değerli şair Levent Sunal çok genç yaşta ayrıldı aramızdan. Henüz 49 yaşındaydı. Daha ellisine bile varamamıştı. Ne yazık ki onu da  Muallim Naci, Namık Kemal, Tevfik Fikret, Cahit Sıtkı, Kemalettin Kamu, Ömer Bedreddin Uşaklı, Ziya Osman Saba, Orhan Veli Kanık gibi ellisine varamayan şairler kervanına dahil eyledik. Yolcu yola revan oldu.

 

            Şair Levent Sunal bir doktordu öncelikle. Evvela Tarsus Amerikan Ortaokulu’nu ve Robert Koleji’ni bitirmiş, ardından da İstanbul Tıp Fakültesi’nden doktor ünvanıyla mezun olarak hayata atılmıştı. Tuzla Devlet Hastanesi’nde mesleğini başarıyla icra etmişti. Yüzünden tebessüm eksik olmazdı onun. Hastalıkla mücadele edenlerin elinden tutardı hep…

 

            Levent Sunal ne yazık ki ‘amansız hastalık’ olarak nitelendirilen kansere yakalanmıştı. Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde uzun süre şifa umuduyla yatmasına rağmen aradığı şifayı bulamadı. Kemoterapi seansları fayda vermedi . Bir tıp doktoruydu ama kendi hastalığına çare bulamıyordu. Hayat sadece bir imtihandan ibaretti. Allah onu da bu şekilde imtihan ediyordu.

 

            Şair Levent Sunal ilk şiirlerini Varlık dergisinde yayınlamasına rağmen sonraki şiirlerinin çoğunu Dergâh dergisinde  yayınlamıştı. O, şiir gemisini Dergâh limanına demirlemişti adeta. Mevsim Birdenbire (1997), Biz Neyi Anlar (1999), Soldurmayan İmla (1999) adlı üç şiir kitabı da Dergah Yayınları arasında okurlarıyla buluşmuştu. Devamı yok…

 

Özgün bir imge dünyası kurmuştu şair Levent Sunal… Şiir yazarken ölçü ve kafiye kaygısı taşımıyordu. Bu yüzden duygularını serbestçe ifade edebiliyordu. Zor yazıyordu, daha doğrusu az ve öz üretiyordu. Onun şiirlerini anlamak için sözlük karıştırmaya gerek yoktur. Fakat bu şiirlerin basit bir dille yazıldığı anlamına gelmez. Kemiyetten çok keyfiyetti onun için önemli olan.  Şiiri ciddi bir uğraş olarak gördüğü için şiirleri üzerinde titizce çalışıyordu.

 

 O bir duygu işçisiydi. Birbirinden güzel şiirleri, hissiyatının ötesinde alınterinin de ak ürünüydü. Dergâh dergisinin dışında başka dergilerde yazmayı tercih etmemişti. Yani o, gelecekte  “Dergâh Dergisi Şairi” olarak anılmak istiyordu. Çünkü bu dergi, Türk şiirinde bir mektep olarak anılacak kadar güçlü ve etkiliydi. Levent Sunal bu şiir mektebinin bir üyesi olarak anılacak hep... Belki bitiremediği şiirlerini maverada bitirecek…Allah rahmet eylesin.

( Bir Şair Ölmüş Diyeler Yahut Levent Sunal’ın Ardından… başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 20.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.