Makale / Toplumsal Makaleler

Eklenme Tarihi : 9/20/2010
Okunma Sayısı : 1395
Yorum Sayısı : 1
BAHTİYAR VAHABZADE’NİN ARDINDAN
 

M.NİHAT MALKOÇ
 

            Türk dünyası edebiyat çınarının yaprakları bir bir dökülüyor. Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’dan sonra Türk dünyasının medar-ı iftiharı Bahtiyar Vahabzade de göçtü dünyadan. O, Azerbaycan’ın özgürlük timsaliydi. Şairdi, yazardı, düşünürdü, siyasetçiydi. O, Türkçenin yaşayan en büyük şairiydi. Onu Türkiye çok iyi tanıyor ve derin bir muhabbetle seviyordu. Azerbaycan’ın hürriyet mücadelesine öncülük eden isimlerin başında geliyordu. Bundan dolayı ülkesinde istiklal nişanıyla ödüllendirilmişti. Azerbaycan’da ‘Halk Şairi’ unvanıyla anılıyordu. O, Azerbaycan’ın ve Türk dünyasının ses bayrağıydı. Ona dair sevgimi ve ölümünden duyduğum tarifsiz üzüntümü kalemime mürekkep yapıp mısralara gömdüm:

 

          “Şeki’de doğan güneş Bakü ufkunda battı

Bahtiyar yürekleri bu son beste kanattı

 

İnsanlığa duyurdu vicdanların sesini

Terennüm eylemekte sonsuzluk bestesini

 

Özgürlük savaşında saçlarına ak düştü

Masmavi gökler mahzun çınardan yaprak düştü

 

Göçtü dar-ı bekaya Bahtiyar Vahabzade

Söz mülkünden hazine miras bıraktı bize

 

Azık ettik yüreğe gamı, kederi, yası

Şiirin sultanına ağlasın Türk dünyası

 

Böyle mümtaz şahsiyet dünyaya gelir ender

Nadirdi çağımızda onun gibi kalender

 

Seksen dört yıl boyunca diri yaşadı diri

Bir ayağı geçmişte, gelecekteydi biri

 

Yolculuğa çıkarken ardında koydu hüzün

Vakitsiz battı güneş, gök karardı gündüzün

 

Asrın Dede Korkut’u binerken tahta ata

Aldanmadı dünyaya, son verdi saltanata

 

İndirdi omuzundan ömrün ağır yükünü

Köprü kurdu maziye unutmadı kökünü”

 

 Vahabzade için ne yazılsa, ne denilse azdır. Onun destanlaşan mücadelesini, engin ruhunu sınırlı kelimelerle anlatmak kabil değildir. O, Türk dünyasının bülbülüydü. Karabağ’ın yanık sesiydi. Ömrü boyunca gülün peşinde koştu,  şakıdı durdu. Onun çağlayanlar misali şiir olup akan yüreği artık pırpır etmiyor. Bu yüzden Türk dünyası mahzun… O, yeri gelince bir kartal, yeri gelince bir barış güvercini oldu. Öfkesini ve sevgisini hiçbir zaman içine hapsetmedi. Onun şiir bahçesi son nefesine dek kurumadı. En nadide söz çiçekleri bu bahçede açtı. Bu çiçeklerin kokusu Azerbaycan’dan Türkiye’ye kadar yayıldı. Türk milletine aşk derecesinde bağlı olan bu aksakalın söz vadisinde bıraktığı boşluğu doldurabilecek kimseler yoktur sanırım. Bizler onun evlatları olarak mahzunuz, yaralıyız. Takdir-i ilâhinin tecellisi olarak âlim sonsuz âleme rücu eyledi. Allah rahmet eylesin. Güle güle büyük Usta, güle güle!

( Bahtiyar Vahabzade’nin Ardından başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 9/20/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu