"Türkçeyi Türkülerden öğrenmeli" derdi edebiyat hocamız.  "Çünkü Türkleşmenin mazisi Türkülerimizle başladı" diye eklerdi. Ben de o güne kadar Türkleşmenin en kısa yolunun Cola Turka içmekten geçtiğini zanneder, ısmarlanan her kolanın "bendensin" tanımıyla Amerikalılarda yaptığı değişim tesirini bizde de yapacağını umut ederdim.
 
Oysa çok geçmeden,
"Çok insan anlamaz eski musikimizden
Ve ondan anlamayan birşey anlamaz bizden" diyen Yahya Kemal'i tanıdım. İtiraf etmeli ki Yahya Kemal'in haklılığının yeni yeni idrakine varıyorum.
 
Öyle ya gündüzün bilinmesi için gecenin varlığına, sıcağı anlamak için soğuğun farkındalığına, sevginin duyumsanabilir olması için nefret olgusuna ihtiyaç duyarız. Anladım ki eski musikimizden latif hazlar toplayabilmek, Türkülerle Türkleşebilmek için meğer önce pop müzikle yozlaşmaya ihtiyaç duymak  gerekiyormuş.  
 
Tanburî Mustafa Çavuş'un " Dök zülfünü meydâne gel" ya da İsmail Dede Efendi'nin      "Yine bir Gülnihal aldı bu gönlümü" gibi klasik şaheserlerinin kıymetini  "Sarı saçlı sevgilim, seni akasyanın altında bekleyecektim yağmur yağdı gelemedim." türünden pop müziği gibi garabet sözlerden oluşan deli saçması şarkıları - dinlemek demiyorum- duymak zorunda kaldığımda anladım.
 
"Başım alıp gidem gurbet ellere
Ne sen beni unut ne de ben seni
Sevdiğim Cemalim, güneşim mahım
Seni seven Aşık çeker ezvâhın
Getir el basayım Kelâmullahın
Ne sen beni unut ne de ben seni" kabilinden Türküler dinlenmez olmuş ve bunların yerini artık,
"Sevgilimi koluma takarım
Bebekte üç beş tur atarım
Olmadı bi de sinema yaparım
Gördüğün gibi çok unutkanım" lar almıştı.
 
Demet A\kalın'ın bu sözleri "kalın" düşmüştü ince sanat çizgimize... Gülben'de A\kalından geri kalmamış son şaheseri  "Bir kibrit çaksana, çak çak çaksana, süprizzzz" ile sanat anlayışımıza bir kibrit çakarak bize büyük bir süprizzz(!) yapmıştı.
 
Ya Hepsi yengelerimize ne demeli  "O da seviyor, bu da seviyor, herkes seviyor, da da da da da da da..." diyerek beynimin nöronlarını da da da darma dağın ettiği günü nasıl unutabilirim. İçimden bu kızcağızlar bu sözleri çok düşündü mü acaba sormak isterdim? diye geçirdiğim sırada hissetmiş olmalılar ki hemen cevap geliyordu.
"Bana bunu sorma Ooo Ooo.
Söyleyemem Uuuuh" Sen bilirsin dedim ne diyeyim.
 
Kerem Cem, Aşık Veyselden bize kalan son yadigar (!). Bunu nereden anladım peki? elbette bunun için musikişinas olmaya gerek yok. Ne diyor Kerem Cem?
"Hep seni bekledim, çünkü duyduğum müzik sensin, na na na na... na na na na..."
Evet benim duyduğum müzikte sensin Kerem Cem diyor ve şairin " Bir ah ile viran ederim ben" sözünü değiştirerek, " Bir ah ile bu müzik setini viran ederim ben" diye geçiriyorum içimden.
 
Millete "Oynama şıkıdım şıkıdım" diyerek herkesin karşısına geçip şıkıdım şıkıdım oynayan Tarkandan sonra Pop müziğin en büyük duayeni Kenan Doğulu'nun eşsiz şarkısı geliyor aklıma " Festival gibisin,katılmak istiyorum, önlerden yer kapıp, gözünü kalbime istiyorum." Söylediklerinden birşey anlaşılmadığı için ben de sana katılmak istiyorum lakin, koltuklar numaralı olduğundan önlerden yer kapmanın mümkün olamayabileceğini hatırlatmak istiyorum Kenan Doğulu sevenlere... 
Vesselam...   
( Türkülerle Türkleşmek başlıklı yazı SönmezKORKMAZ tarafından 3.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.