Artık vaatlerinden vazgeçiyorum
Evimin duvarlarına astığım haritaya bakıp
Ucu bucağı olmayan yollar seçerek
Düşlerinle yarışa geçiyorum
Birisi bitmeden bir başkasını resimlerinden seçiyorum
Ardından yeni aldığım parfümü deniyorum
Uğraşacak bir şeyler arıyorum
İçinde sen olmayan bir şey bulamıyorum
Başkent gibisin,
Haritanın ortasında çırılçıplak beynimin içinde
Ya da Balıklı Göl’sün
Yasak olduğunu bile bile avlanıyorum
İzmaritleri sayıyorum sonra
Sesinle şenlenen dumanları savurarak
Bir paket daha deviriyorum yokluğuna
Artık gözlerim kapalıyken de
Duyabiliyorum sevdanın rengini
Körebeyim oyunda daima
Sonra;
Geçen bahara
Geçen kışa
Ve bu kadar çılgınca delirmeme
Rüzgâra saldığın o sözcüklere
Ve dudaklarındaki divane şüpheye bakıyorum
Utanmadan bir düş daha istiyorum
Parçalı bulutlu cumartesi sabahından sakladığım umutla
İçinde biz olan bir düş daha
Korkmadan geceden kalana
Ağlamadan gözyaşına durana
Güzel şiir yazabilmek uğruna
Elimi tutabileceğin kadar yakınımda ol istiyorum
Makyaj malzemelerim
Tartsam tonlarca ayrılık eden eskimeye mahkûm şiirlerim
Sigara kutusunda sakladığım saç telim
Bir türlü doyuma varılmamış heveslerim
Adınla kendime yolladığım mektuplar
O sesini beğendiğim kadının şarkıları
Her anlatışımda kimsede rastlamadığım hikâyem
Çatallı sesim,
Ağlamaktan şişmiş gözlerim
Mutsuzluğumun nefesimi kesen yanı
Mutluluğumda ki ümitsiz ümit...
Bu gün yokluğunun kaçıncı günü
Kaçıncı sessizlik
Güne sensiz uyandığım
Birleşmeyi unutmuş
Kaç çentik attığım kirpiklerim
Saymıyorum işte saymıyorum...
NOT:
Herkesleşiyorsun yavaş yavaş