Nasıl vasfedeyim Arguvan seni

Sonbaharın, kışın,  yazın güzeldir

Dağların, taşların büyüler beni

Bereketin güzel, azın güzeldir

 

Kurulur yürekte türkü harmanı

Sendedir Arguvan derdin dermanı

Gayri dinlemiyor gönül fermanı

Yüreği coşturan hazın güzeldir

 

Akar da durulmaz Bemara Çayı

Asır say gurbette seneyi, ayı

Senden uzaklarda geçen gün zayi

Gökte uçan kuşun, tazın güzeldir

 

Baharda yeşerir Eymir’in düzü

Görünce açılır gönlümün gözü

Ay’ı kıskandırır sütbeyaz yüzü

Gölde yüzen sunan, kazın güzeldir

 

Toprağa can gelir güneş gülünce

Mışmış çiçek açar bahar gelince

Güzeller işveli, belleri ince

Cilvelerin başka, nazın güzeldir

 

Dilleri döndükçe söyler âşıklar

Hem cilve hem de naz eder maşuklar

Gönül köşkümüzde yanar ışıklar

İffetli gelinin, kızın güzeldir

 

Sıladan ayrılan gurbete düşmüş

Çile kazanında ağılar pişmiş

Garibin kabrini kargalar eşmiş

İçime işleyen sızın güzeldir

 

Düğün dernek olur, halay çekilir

Bal yapar arılar, ekin ekilir

Karanlık dağılır, şafak sökülür

Ali’nin yolunda izin güzeldir

 

Karahüyük Köyü düne açılır

Baharda dağlardan ıtır saçılır

Pınarlardan akan sular içilir

Aşikârın güzel, gizin güzeldir

 

Sıladan ayrılmak elde umuttu

Kimi gün kurtardı, kimi iş tuttu

Gurbet acısını, hüznünü yuttu

Arguvan’ım senin özün güzeldir

 

Kışları dondurdu,  kavurdu yazı

İlim tahsil etti oğlanı, kızı

Çoğu göç eyledi, kaldı pek azı

Nasihatin güzel, sözün güzeldir

 

Nice felaketler geldi başına

Doymadın Arguvan gözün yaşına

Emeklerin gayri gitmez boşuna

Sofranda ekmeğin, tuzun güzeldir

 

Aktıkça akar da ak pınarların

Buz keser bedeni dağda karların

Kışı unutturur gül baharların

Çayır çimen gezen kuzun güzeldir

 

Bağında, bahçende taze yemişler

Ayrılık sevdaya dâhil demişler

Az kalır tartıda altın, gümüşler

Çiçekli dağların, düzün güzeldir

 

Söylensin türküler, saz dile gelsin

Kayısılar açsın, yaz dile gelsin

Cem ayinlerinde haz dile gelsin

Yusuf’u andıran yüzün güzeldir

 

Bilsen ne güzeldir Balıklı Çeşme

Sıladan ayrılıp hicrana düşme

Ağıtlar yakıp da yaramı deşme

Türkülerde hasret, hüzün güzeldir

 

Görülmeyi bekler şirin Morhamam

Yer bitirir beni içimdeki gam

Ak elleri tezek, toprak kokar dam

Çobandere Köyü güzün güzeldir

 

Arguvan, ilinden uzağa düşer

Canlar üşüdükçe ateşi eşer

Kaderini yaşar, neylesin beşer

Tandırda harlanan közün güzeldir

 

Mızraba ses verir aşığın sazı

Üşütür, buz keser gece ayazı

Gayri usandırır güzelin nazı

Şehla bakışların, gözün güzeldir

 

Aşığın sazında telsin Arguvan

Türküler çağıran dilsin Arguvan

Bir özge diyarsın, gülsün Arguvan

Nağmelerin yanık, sazın güzeldir

 

M.NİHAT MALKOÇ

( Arguvan Güzellemesi başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 22.03.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu