yosun tutan limanımda
yitirmediğim ümidimi gözlerken
bir martı edasıyla süzülen
beyaz bir yelkenliden
inerken gördüm seni
hele şöyle geç karşıma
gözlerine dudaklarına kanayım
saçlarına kadife tenine doyasıya
bir daha gitme ne olur diye
ellerine sarılayım
nerelerdeydin
neden bu kadar beklettin
öyle özlemişim ki buğulu sesini
canım bir tanem dağ yüreklim deyişini
seni gördü ya henüz kapanmadan gözlerim
gam keder ne varsa hepsini sildim
artık kafidir ömrüme bir nefesin
yeter ki nefesinle girsin
kefenime bedenim
ne olur üzülme
akmasın gözlerin sözlerime
bak patavatsızlığım tuttu yıllar sonra yine
cana geldi gönlümdeki çocuk diye
neşemi azat edeceğim ve şerefine
Dertalan içireceğim şu an
kanatlanan sevincime
gördün değil mi
mutluluğun anahtarı sende.
hazır bulmuşken bırakmayalım
sıkıca yapışalım aşka dair umutların ipine
haydi gel uzat elini bak sol göğsüme
kilit hala bırakıp gittiğin gibi
aynen duruyor yerinde