Aradan bayağı seneler geçti. Kendim gelmek istedim yanına ama olmadı işte. Bir şiir yazıp sana tüm kalbimle göndermek istedim o da olmadı.
Sana en güzel, en büyük aşkı anlatan,
bütün bir dizesi sana yazılmış. Bütün her mısrası sen diye hayıflanan bir aşk
şiiri yazmak isterdim. Her defasında okuyarak aklına kazıyacağın. Okurken bir
türlü o şiiri susamışçasına her kelimesine doyamayacağın bir şiir olsun. Dilden
dile düşüp şarkılar kıskansın o şiiri ve kimsenin görmediği, duymadığı,
bilmediği bir şiir olsun istedim. Sana yazılmış tüm benliğimle hani derler ya
tüm sempatikliğimle, romantikliğimle doyumsuz bir aşk şiirini yazamadım.
Bir bilsem kaç defa tükürdüm şu şairliğime. Ama bir türlü seni anlatan bir kelime dahi bulamadım. Sana şöyle uzun bir aşk şiiri yazamamışlığıma öyle bir tükürüyorum ki.
Şu an kalem elimde kâğıt
önümde. Sonra yavaş yavaş geliyorsun gözlerimin önüne hayalinle. Sonra o güzel
şiiri yazarken birden yüzüm kızarıyor utanıyorum. Bir de ondan sonra yazacak
bir şeyler bulamadığım da neden seni ben daha fazla tanıyamadım diye
öfkeleniyorum kendime işte o zaman yine tükürüyorum şu halime. Tabii ona
mecalim varsa. Baksana şu halime sen gözümün önündeyken nasıl tanıyamadım seni
ben. Nasıl sana öylece saatlerce bakarken nasıl çözemeyip anlayamadım ben
nasıl. Yitikmarlığım sana değil kendime aslında, ama bir yandan da sen, sen
düğüm gibiyken nasıl seni çözüp sarılabilirim boynuna, nasıl ben geldim diyebilirim
o güzel kalbine.
Yavaş yavaş gözlerim
kapanıyor. Ama ben seni beklemek istiyordum gece boyu. Onun için uyumak
istemiyordum. Dinlediğim müzik senin sesin gibi geliyor kulağıma işte o zaman o
anda verilen sorumluluğu yerine getirmemişim gibi geliyor. Niye mi? EE çünkü
sana şiir yazamadım sonra ise sana şiir yazamadan gözümü yumamıyorum.
Sana en güzelinden bir
aşk şiiri yazmak o kadar çok istedim ki birkaç dörtlük veyahut bir dize olsa
bile yazmak. Anladım şimdi bana bu gece uyku yok. Boşuma ziyan etmeyeyim
gecemi. Ben yinede yazayım. Bir gün gelir mutlaka okursun nasıl olsa…
...SÜMEYRA YILDIRIM...