Ha üfürdüm,tutuşmadı yüz yıla.
Gec kaldın da döndün hangi yüz ile?
Gömdüm artık,sen adında yaşadın.
Bu sevda olmadı başının tacı,
Ne derdi bulundu, ne de ilacı,
Ben şerbet istedim, içirdin acı,
Acılarımın tadında yaşadın.
Kesdim atdım,elim koydum yerine,
Sağalmadı,yara vardı derine,
Loğman geldi ilaç sürdü üzerine,
Yara getdi, sen yadımda yaşadın.
Bir kuş idi hayallerim, uçurdum,
Varılmayan çok yollardan geçirdim,
Ben ha tuşladığın taşdan kaçırdım,
Atdın... kırık kanadımda yaşadın.
Sildim getdi hem adını,sanını,
Ne düşündüm,ne karartdım kanımı,
Öldürdüm sevdamı,aldım canını,
Delip geçdi, şümşadında yaşadın.
Gözlerim önünde ne gözün kaldı,
Geçdi bir gerine, ne izin kaldı,
Döndün efsaneye tek sözün kaldı,
Mecnununda, Ferhadında yaşadın.
Her şirin vuslatda bir ayrılık var,
Sevda şerbetine zehir katılar,
Oldusa da geniş dünya bana dar,
Bu dünyanın tezadında yaşadın.
Aldım kalem,yazdım olan-kalanı,
Böylece bitirdim ben bu dastanı,
Bitdi ömür,geldi göçmek zamanı,
Barışmadım,inadımda yaşadın.
sözlük:
tutuşmak - yanmak,yanmaya başlamak,ateş almak
serbet-şekerli,ballı,güllü,baharatlı ve ya meyve aromalı ferahlatıcı içecek ve ya tatlı yapımında kullanan şekerli sıvı
yad-yaddaş,hatira
kanı karalmak-morali pozulmak
şümşad- kılınç
tezat-zıtlık,karşıtlık