Fransa mı Kıyak Emeklilik mi

 

     Fransa'nın soykırım yasasına tepkiler sosyal paylaşım sitelerinde çığ gibi büyüyor son günlerde. Doğal olarak meclisin çalışmalarında da bu paralellikte bir beklenti vardı. Elbette bizim partilerimizin temsilcilerinin de söyleyecekleri olması gerekiyordu. Konu hakkında tek yürek duruşlarını sergilediler bir kez. Bunu gözlemledik ve sevindik. Bu olayın  yankıları devam ederken meclisimizden başka yaptırımlar ve önlemler beklerken ne oldu dersiniz?

     Bakın sosyal paylaşım sitelerine  aniden düşen şu habere. ‘’ Fransa'nın soykırım yasasını

kabul etmesinin etkileri sürerken Millet Meclisi, bu yasaya karşı mücadeleyi tartışmak yerine kıyak emekliği yasalaştırmayı seçti.

Milletvekillerinin emekliliklerini düzenleyen önerge, gece yarısı operasyonuyla Meclis'te yapılan görüşmelerin ardından hem de bütün grupların desteğiyle kabul edildi.

Buna göre en az 2 yıl vekillik yapanlar ömür boyu emekli maaşı alabilecek.

 TBMM Genel Kurulu'nda, milletvekillerinin emekliliklerini düzenleyen önerge, bütün grupların desteği ile kabul edildi.’’ 

     Bütün gruplar…Evet bütün grupların desteği ile kabul edildi. Şu an bir parti bu vahim durumu fark edip bir dönüş yaptı. Fakat oylamada tümünün oyları var.   Tüm partilerin ortak hareket ederek TBMM'den geçirdiği milletvekili maaşlarına zamma tepkilerin artması üzerine geri adım atarak "biz karşı çıkmıştık" açıklamasında bulunuyor bu parti. Bu özür gerçekten kabahatten daha büyük. Neyi oyladıklarını bilmeyen  bir   muhalefet  var karşımızda. Daha sonra öğreniyor neyi oyladığını. Tepkiler olmasaydı bu dönüşü de göremeyecektik.

     Tarih tekerrür ediyor. Dünya üzerinde kurulmuş bütün sistemler, yönetimde bulunan kişilerin kendilerine tanıdıkları imtiyaz ve haklar çoğaldığı için sona ermiştir. Bütün partiler kendilerine tanınan ayrıcalıkları oy birliği ile kabul ettikleri müddetçe yok oluşlarına doğru geri sayım süreci başlamış demektir. 25 Aralık 2011 itibari ile hepsinde itibar zayıflıklarını had safhada gözlemleyeceğiz. Halk  asla unutmaz.

     Haber ile ilgili bazı alıntılar.

‘’Ayakta tedavilerde ilaç katılım payını artıran yasa tasarısında yapılan düzenlemeyle milletvekillerinin emekli maaşları artırıldı.

Ayakta tedavilerde yazılan üç ilaca kadar 3 lira, ilave her ilaç için de 1'er lira katkı payı getiren ve aile hekimlerinin yazdığı reçeteleri de katkı payı kapsamına alan, eski memurların emekli ikramiyesi alabilmeleri için 15 yıl çalışma koşulu öngören tasarı TBMM'de kabul edildi.

KESİNTİ KALKTI

Habertürk’ün haberine göre; tasarının görüşmeleri sırasında AK Parti, CHP, MHP ve BDP'li milletvekilleri tarafından verilen önergelerle vekillerin yıllardır isteyip de bir türlü gerçekleştiremedikleri düzenlemeler yapıldı. Maaş ve emekli aylıkları Başbakanlık Müsteşarı'nın maaşına endeksli olan milletvekilleri, emeklilik hakkı bakımından Cumhurbaşkanı'nın emekli aylığına endekslendi. Böylece, halen 4 bin 980 lira olan milletvekillerinin emekli aylığı 8 bin 40 liraya yükseltildi.

Mevcut yasaya göre emekli bir milletvekili yeniden seçilirse emekli aylığında 1.950 lira kesinti yapılıyor ve 3 bin liraya düşüyor. Kabul edilen önergeyle, yeniden seçilen emekli vekillerin aylığından artık kesinti yapılmayacak. Böylece, sayıları 200 dolayındaki eski milletvekillerinin maaşında 5 bin lira artış sağlanacak.

Sosyal güvenlik reformu uyarınca memur kökenli bir vekil 2 yıl milletvekilliği yaptıktan sonra, emekli aylığı almaya hak kazanıyor. Ancak SSK ve Bağ-Kur kökenliler bu haktan yararlanamıyordu.

Kabul edilen önergeyle 12 Haziran seçimlerinde Meclis'e giren SSK ve Bağ-Kur kökenli 219 milletvekiline de 2 yıl çalıştıktan sonra 5 bin 628 lira emekli aylığı alma hakkı getirildi.’’

‘’ Maddenin kabul edilmesinin ardından, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ve AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı yerinden söz alarak, önergeye destek verdiklerini açıkladılar.’’
 

 

Victor Hugo'nun 'joyeuse vie' isimli şiirinden


ha gayret yağmacılar, salaklar, sayın baylar,
 
hazların etrafına çöreklenin, şölen var...
 koşun yeriniz hazır,
 baylar,
hayat kısadır, yiyin, için eğlenin
 sizlersiniz sahibi bu talihsiz ülkenin
 bu millet malınızdır...''

 

Artık  İttihad ve Terakki iktidarına da muhalif olan Tevfik Fikret, tepkilerini Victor Hugo’nun üstteki şiirinden esinlenerek yazdığı Han-ı Yağma adlı şiiriyle ortaya koymuştu.  Victor Hugo  1800 lerin, Tevfik Fikret 1900 ların isimleri. 2000 li yıllarda ne değişti sizce?

 

 

HAN-I YAĞMA

 Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır

Huzurunuzda titriyor - şu milletin hayatıdır

Şu milletin ki mustarip, şu milletin ki muhtazır

Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

 

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir

Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir

Şu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir

Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı zi-safa sizin

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

 

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say

Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray

Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay

Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

 

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar

Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var

Bu sofra iltifatınızdan işte ab ü tab umar

Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı can-feza sizin

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

 

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malini

Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini

Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini

Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

 

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak

Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak

Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak

Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı pür-neva sizin

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

 

 Tevfik Fikret

 

Saygılarımla

 

25.12.2011

Müjgân Akyüz


( Fransa Mı Kıyak Emeklilik Mi başlıklı yazı MüjganAKYÜZ tarafından 25.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu