Bu gece sahraya daldı gözerim.
Kalbimi avucumda tutarken,
Geceyi nura boyadı gözyaşlarım.
Kumları sel oldu çağladı yalnızlığım.



Ve hiç yanımda olamayanlarım,
Olmayan şefkat,
Olamayan merhamet, hoşgörü,
Gördüğüm
Riyakâr yüzler, boşa konuşanlar,
Bana yakın, benden uzak insanar,
Duyun acizliğimi, dinleyin beni



Kapısının tokmağına bile
Dokunamayacak bu eller,
Açılıp Rahman’a
Sahrayı istedi bu gece,
Gözlerimle okşayarak anlatmayı isterdim
Sıcak kumlara secde ettim.
Kâbe'nin eteklerinde savruldu yüreğim.
Uzandım siyah örtüsüne 
Tam dokunacakken,
Yok dedi. Sarsarak beni
Yeryüzünde yok benim gibi şefkat,
Veremez sana verdiğimi hiçbir hakikat.



Bu gece viran halimle
Ammar olmak istedim.
Kızgın demirlere değdi tenim.
Şu şaşaalı hayata tercih ettim.
Taşlar altında ezilen Bilâl’i
Tükürürken kâfirin suratına,
Nasıl istedim?
Sümeyye’nin yerine geçmeyi,



Bu gece
İflas etti yaşama güvenen bedenim.
Çökmüştü dizlerinin üzerine 
Ebrehenin fili,
Yakacaktı ellerim meşaleyi,
Ölecektim, ağlayacaktım.
Sanki Cennet’te uyanacaktım.
Yüreğim gibi yanan Kâbe çöllerinde





( Sahrayı İstedim başlıklı yazı Sebahat tarafından 27.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu