Toprağa düşünce baş
Meşum günahların katli vaciptir
Masum sevaplar akti kurtarandır

Fereşteler nerede
Bugün benim ilk günüm
Işıklandırsalar ya
Ne kadar karanlık ortam
Toprağım ,kefenim
Sevaplarım ve günahlarım
Bütün gerekliler burada
Kaderimi bekliyorum
Suskunum
Ne gelenim var nede gidenim
Ben ben miyim?
Hani ellerim
Nerede mavi mavi bakan güzel gözlerim
Feriştahı gelse
Yaşadığım bu son gün ilk gün olmaz
Duam okunmuş
Sözün bittiği yerdeyim

ilk damla süzülüyor toprağıma
Ölüp de enime gömüldüğüme göre
Aşk keşim ağlıyor kesin aşkından
Ferhat gibi gözyaşları dağları deşiyor
Eşiyor parçalıyor gönlünü
Önü de bir arkası da
Kanatlarını düzelterek peydah olan
Fereşte mağrur diyor ki:
Hayır delmiyor
Bırak artık eskil aşkını
Tabelası bile değişmiş gönlünün
Damla onun değil

İlk damladan daha irice ikincil damla
Toprak kokusunu çoşturan
Sanki güvercin gögsünde tüten
Ne hoş ki kokusu
Tam da gözümün üstünde şu an
Kim ağlıyor mezarımın üzerinde
Nasıl da ferahlattı yattığım yerden
Dostum , kankam senmisin
Hafifçe toprağıma basan
O fasılada
Başını iki yana salıyor yanımda duran


Mezarlar birbirinden farklı değil
İşte çaprazda dedem
Yanında anneannem
Yanımda babam
Ön tarafta teyzem
Hep aynı suskunluk ve sessizlik
Hepsi nihayetinde bir çukur
Sadece kulağıma gelen üçüncü damlanın sesi
Kesin bu gözyaşları onlardan biri
Ailesidir insanı her daim seven ve koruyan
Değil mi yine mi bilemedim
Bilemediğimden hayatta
Çok çekti şu yatan ayaklar hayatın çilesini
Hele başım ne çok ağrıdı üzüntüler girdabında
Ne çok kandırıldım
Ne çok yıpratıldım
İnan hep bilemediğimden

Kart kemiklerimi sızlattı
Sorguya hazırlarken melekler
Vasiyetimde yok ki hayhuydu derken
Fikri ölümün kıyıma hep teğet geçti
Daldırdık ellerimizi dünya hallerine
Çıktı şimdi balık kavağa
Yalnızlılık inan hayatta iken döllü döşekli
Anılmak istiyor ölümünde insan
Dördüncü damlada şimdi aralandı dudaklarım
Sahi ağlayanda hiç bırakmıyor ki beni
Ne çok anımız
Ne çok yaşamışlıklarımız varmış ki
Göl oldu bir avuçluk toprak

Yeter ama bu kaçıncı
Beşinci damla
Söyle kimsin ki sen
Ağlama başımda çekil git damına
Ağladıkça ayrılması ne zor geliyor insana
Kime kalmış ki dünya
Kalmaz elbet ki hiçbir ölümlüye
Zaten baştan yazılmış kaderim alnıma
Kafamı kurcalayan sorusun
Yattığım yerde kalmadı rahatım





Allah umduğunu versin
Ve korktuğundan emin kılınasın!





Ölümünde bile yaşayacak hayır
gelip geçene yaptırmadın mı
Küçük bir sebil
Kalan tek şeydir
İçince şahadet şarabını
Biz oranın küçük serçeleriyiz
Damlaları gagamızla taşıyanız

İçenler
Nur içinde yatsın diyorlar
Ağlıyorlar
Selamları bu damlalar


( Mezarımın Başında Kim Ağlıyor başlıklı yazı aylinbengi tarafından 19.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu