Online Üye
Online Ziyaretçi
Siyahın mavinin elinden tuttun
Bir yanın saadet bir yanın acı
Naçar düşlerimi sarıp, avuttun
Tanıdın mı beni incir ağacı
Buğulu gözlerim seni arardı
Gece perdesini çekince cama
Yüzümden yüzüne bir kapı vardı
Sessizce girerdin bekar odama
Anlatırdım sana içli bir masal
Senle bölüşürdüm derin sızımı
Öğrenirdi yaprak öğrenirdi dal
Bir güle çizilen alın yazımı
Ah incir ağacı yaşlandım mı ne
Ayrılık içimde bak nakış nakış
Çile tüketiyor zaman bahane
Ne yaz günahkardır ne bahar ne kış
Feryadım eskidi aşkın dilinde
Buluta sıkışmış ay matemiyim
Umudun karanlık bir sahilinde
Kalbinden su almış batık gemiyim
Yıkıldı ördüğüm o saray o han
Kırık aynaların aksidir yüzüm
Çiçekler kurudu bahçeler talan
Öldürdüm annemi artık öksüzüm