Sürpriz ha
Tam da ümidimi kesmiştim,
Tanrım yine aşkı bağışlamış
Dağ gibiydiniz
Dün de, ondan önceki gün de, daha önce de...
Şimdi akmayışım mizansen gereği
Terk ediliş sahnelerini de figüranlı oynadım
Alışkın değilim
Ben benden bağımsız
Başka izler içinde
İmsiz ve sizsiz
Ağaç artık dağsız
ki bilmezsiniz
Dağının kökü sudur
Su yoksa
Ağaç kof bir tahtadır
Eylül sonbaharı getirirken
Arada kalan tenha güneşli günlerde
Baş rol gereği sevdim seni..
Ellerini sıkıntım dağılsın diye tuttum
Laf olsun diye yoktan sevgili yarattım
Sıkıntılı sevişlerden artakalarak güzleştim
Tutuklu kaldım benli gözlerinde
Sürpriz ya
Tanrım yine aşkı bağışlamış
Aslında son günlerde
Ne kadardır da böyleyim
Hem evsiz hem de yurtsuz
Merhaba artık hoşçakalsız
ki anlamazsınız
Hoşçakal yoksa
Merhaba nasıl olur
Hara güre derken
Şiir bile yazamadım
Çizemedim bir sarı yaprak çaylak sonbahara
Tam da sıkıntılıyken olur ya
İki ayağın bir pabuca sokamazsın ya
Tanrım yine aşkı bağışlamış