Güç derleyip Yaradan'ın gücünden
Sinem yarıp, hayalimi görseler.
Bir dal kırıp bir meşe ağacından
"Sihirlidir" deyip, bana verseler.
Bir tılsımlı söz söylesem sallasam
Ezileni, garibanı kollasam
Zalimleri kaf dağına yollasam
Tüm iyiler arzusuna varsalar.
Umut saçsam, fersiz kalan gözlere
Derman olsam, varsam çöken dizlere
Hayat gelse kâhır kokan sözlere
Karanlığın defterini dürseler.
Yıldız olsam, gökyüzüne yayılsam
Güzellerin gözleriyle sayılsam
Anıların başucuna koyulsam
Her geceden hatırımı sorsalar.
Yağmur olsam, yağsam susuz çöllere
Bir yol bulsam en nadide güllere
Uzatsalar beni narin ellere
Tüm güzeller koklar iken
sarsalar.
Sandık olsam, odalarda beklesem
Genç kızların çeyizini saklasam
Vuslata dek göz nurunu koklasam
Gün gelince yüreğimi yarsalar.
Güneş olsam, göz kırparak uyansam
Karanlığın kapısına dayansam
Her çiçekte ayrı renge boyansam
Derman diye ilaçlara karsalar.
Zalım dağlar olmasa da oralı
Ferhat´ları bırakmasam yaralı
Hiç kalmasa bahtı kötü, karalı
Tüm aşıklar muradına erseler...
Mecit AKTÜRK