SU YUTTU, EYVAH BENİ!
Sır dolu bir boyutta, kim uyuttu? Ah! Beni.
Bir damlacık gölette su yuttu, eyvah beni!
***
Felek, ram etmek ister, yüklenip safi bana,
Tek haram lokma girse; kalır mı; kursağım saf?
Bal ikram etsin, yemem; bulgurum kâfi bana,
Bilerek haddi aşıp, yapmam gaf üstüne gaf.
Kumpaslara girerek ayak vurmadım topa.
Tek paslara meylim yok; güven duydum ekibe.
Tüm aslara çektiler bıkmadan her gün sopa
Bakmayınca yazılan ıvır-zıvır terkibe.
Dün doğan bir bebeğe; “koş, bin ata” denirse,
Hep yağan yağmurlarda ıslananlar ne yapar?
Süt sağan, sütü bozar; bozuk süt de yenirse,
Zehirleyip öldürür; o an kıyamet kopar!
Kıyamet, hakkı atıp, haksızlığı tutarak
Büyüklenip, putlaşıp, ahkâm kesip y/azmaktır.
Kıyamet, nefis için, aczini unutarak
Başı gökte sanıp da, dengeleri bozmaktır.
***
Kıyamet içimdeydi, nefs unuttu, vah beni!
Kime, ne yaptım? Bilmem. Ah tuttu, eyvah beni!