Bundan sonraki yazımda “ Şiiri Nasıl Yazmalı ? “ konusuna kaldığım yerden devam edeceğim.
Değerli Gönül Dostlarım,
Bu yazımda size başlığımda da belirttiğim gibi küçük küçük hatırlatmalar yapmak istiyorum. Yazı konusunda sohbetime başladığım zaman gösterdiğiniz ilgiye teşekkür etmiştim. Umduğumdan fazla ilgi duymuştunuz. Ancak yazı serim ilerledikçe bu ilginin azaldığına şahit oldum. Bu azalış devam ettikçe kendi zihnimde olumlu/olumsuz bazı yorumlar yaptım, yapmaya da devam ediyorum.
Bu yaptığım yorumlardan en önemlisi şu: “ Acaba diyorum bilgilendirmeyi gerçekleştirirken üslubumu çok sığ mı tutuyorum? “
Bu hassasiyetimi fikirlerine değer verdiğim dostum Adem Efiloğlu’yla telefonda paylaştım. “ Bakın Adem bey, istesem terimler ve ağdalı cümlelerle yüklü yazılar oluşturabilirim. Alt yapısı olan dostlarımız anlar ama çoğu kimse de yazdıklarımı anlamaz. Amaç buysa böyle de yaparım.” Dedim.
Şayet zihninizden geçen düşünce buysa, bundan sonraki çalışmalarımda sitenin Serbest kürsüsünün “Sohbet “ bölümünü seçmem. Makale bölümünü seçer ve sözüm ona ağdalı cümlelerle yazılarıma devam ederim. Hatta sizden kocaman bir AFERİN bile alırım. “ Ne kadar da ilmi ve akademik yazıyorsunuz hocam “ diye beni pohpohlarsınız. AMA SONUÇ NE OLUR?
Sakın ola ki makale yazan dostlarım bu yazıma içerlemesinler. Bu işe yıllarını vermiş bir edebiyat hizmetkârı olarak yaptıklarını asla küçümsemiyorum ve yanlış yapıyorsunuz demiyorum. Ben de zamanı geldiğinde makaleler yazacağım bu siteye. Onun da sahası ayrı.
Şu anda benim yaptığım hepinizi kucaklamak. Yazıya yeni başlayan küçük de olsa yazdıklarımdan istifade etsin, yazılarını olgunlaştıranlar da benimle fikirlerini paylaşarak daha da kendilerini yenilesinler.
Başka hiçbir amacım olamaz.
Değerli Dostlarım,
Lütfen bu yazımı, sizlere sitem olarak düşünmeyin. Bazı hususlarda sizlere yerden göğe kadar hak veriyorum. Hepimiz günlük koşuşturmalarımız ve ailevi sorumluluklarımızın dışında edebi havayı solumaya çalışıyoruz. Bir bakıma özel zaman ayırıyoruz bu işe. Hem yazmak hem de yazılanları yorumlamak kolay değil. Yine de amacımız daha güzele yönelmekse böylesine sohbetleri kaçırmayın derim.
Gönül ister ki hepinizle yüzyüze görüşeyim ve sizler benden, ben sizlerden yararlanayım. Ama bu da günümüzün ekonomik şartlarında gerçekleşmiyor. İşte çok kısa zamanda sitemiz Balıkesir’de bir buluşma gerçekleştirecek. Çoğunluğumuz gelemiyor. Belki benim de yaşadığım yer Balıkesir’in ilçesi olmasa, ben de gelemeyecektim.
Onun için siz, siz olun internet ortamındaki bu sohbetleri kaçırmayın. Sizlerden olumsuz bir tepki gelmediği müddetçe yazdıklarıma sohbet havası içinde devam etmeye çalışacağım. Sizler de yorumlarınızla katkıda bulunmaya çalışırsanız beni mutlu edersiniz. Çünkü benim amacım yılların verdiği birikimden yararlanarak sizlere yol gösterici olmak. Bu konuda benim ne kadar manevi kazancım olursa, o doğrultuda kendimi bahtiyar hissedeceğim.
Cebinizde kazancınız, ailenizde huzur ve kaleminizde ilham hiç eksik olmasın benim can dostlarım. Muhabbet ve selamlarımla.
Ömer Öner
(
Küçük Küçük Hatırlatmalar başlıklı yazı
pervane tarafından
22.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
