İstifa
dilekçemi okuduğunda, insan kaynakları yetkilisinin yüzünde beliren o şaşkın
ifadeyi asla unutamam. Hele ki istifa gerekçemi söylediğimde oldukça büyük ve
inanılmaz bir tepki vermişti. ‘’Gerekçem; öğretmenlik yapmak istemem’’ deyişim
daha dün gibi aklımda…
İngilizce
İşletme eğitimi alan biri olarak iş hayatıma büyük hedeflerle başlamıştım;
benden beklenen de zaten buydu. O dönem en büyük isteğim, bankacılık sektöründe
kariyer yapmaktı. İlk girdiğim ‘’uzman yardımcılığı sınavını’’ kazanmış ve hayatımdaki
ilk iş teklifimi almıştım. Babamı yeni kaybetmiştim, bu üzüntülü süreç hala
devam ediyordu ve ilk iş deneyimimi yaşamak üzere gelen teklifi hiç düşünmeden
hemen kabul ettim, evet, hiç düşünmeden, sonuçta bir şeyler yapmak zorundaydım.
Büyük bir bankanın genel müdürlüğünde görevlendirildim, öncesinde kapsamlı bir
eğitim aldım banka bünyesinde. Zorlu ve rekabet dolu uzun bir yola ilk adımımı
atmış bulunuyordum. Neyi ne amaçla ve hangi doğrultuda istediğimi tam olarak
bilmiyordum ama doğru bir karar aldığıma öyle emindim ki…
Gerek ailem
gerek devlet bana büyük emek harcamıştı. Anadolu Lisesi mezunuydum, İyi bir
üniversiteden iyi bir dereceyle mezun olmuştum ama hayat tecrübem hemen hemen
hiç yoktu. Sadece bana öğretilen ve önerilenlerle hareket ediyordum; kendimi
hiç mi hiç tanımıyordum üstelik. Herkesin dediğini yaptım ve ilk basamağı
çıktım.
O güne değin
mutluluğu başarıyla eş değer tutmuştum. Başarı kazanmak çalışmakla mümkündü ve
çalışmayı hep sevmiş biriydim; başarılıydım çalıştığım bankada ama eksik bir
şeyler vardı hayatımda, kendimi hiç mi hiç mutlu hissetmiyordum, bunun
çalıştığım ortamdan kaynaklandığı yanılgısına kapıldım ve kısır bir döngüye
girdim.
Ne kadar
banka sınavı varsa hepsine müracaat ettim. Aynı sektörde kalmaya kararlıydım,
sonuçta yaşadığım doksanlı yıllar bankacılığın revaçta olduğu bir dönemdi.
Sınavları, mülakatları kazanıp bankacılık maceramı sürdürmeye devam ettim.
Daldan dala konan bir kuş gibi o bankadan bu bankaya tabir-i caizse savruldum.
Ama yanlış giden bir şeyler vardı; nerede hata yapıyordum, bunu hala anlamış
değildim. Kafamdaki tabloda eksik giden bir şeyler vardı: Başarı odaklı biri
olarak yine başarılıydım ama öyle mutsuzdum ki yine. Farklı mevkilerin, farklı
pozisyonların bana mutluluk ve tatmin getirmediğini yavaş yavaş görmeye
başlamıştım.
Etrafımdaki
insanları analiz ettiğimde hepsinin bir robot misali mekanikleştiğini iyiden
iyiye fark ettim ve ben de ne yazık ki onlara benzemeye başlamıştım. Tam
anlamıyla ikilem içinde kalmıştım, hala içimden bir ses, bana ‘’sakın değişme’’
diye haykırıyordu. Bulunduğum ortamlarda herhangi bir paylaşım, samimiyet asla
teneffüs edilmiyordu. Hiç kimseyle dertleşemiyordum; ola ki birine bir şey
anlatayım, bu, bana dediğimin on katı dedikodu olarak dönüyordu.
Arayışım
uzun sürdü ama en sonunda anladım ki ben bu sahte, yapay dünyaya asla ve asla
ait değildim. Nihai kararımı verdim ve en son çalıştığım bankadan, ebediyen bu
sektöre geri dönmemek üzere istifa ettim. Kim bilir kaçıncı istifa dilekçemdi
bu; ama sonucuydu ve artık kararlıydım: Baba mesleğini yapacak ve öğretmen
olarak çalışacaktım. Yeniden başka bir dünyada başka bir yolculuğa çıktım.
Aslında kendimi arıyordum ben ve yine yalnız, bir başıma kalmıştım. Sonuçta
bana destek olan kimse yoktu etrafımda; getirisi yüksek olan bir işi bırakmış
ve herkesi hayal kırıklığına uğratmıştım, benden beklenen bu değildi’’onlara
göre’’. Başta ailem, hocalarım ve tanıdığım tanımadığım herkes muhalifti bana:
Onlara göre ‘’ben bir çılgındım ve hayatımın hatasını yapıyordum’’.
İlk iş,
mezun olduğum üniversitenin ‘’pedagojik formasyon’’ kursuna katılıp öğretmenlik
belgesi almak oldu ama maceram henüz yeni başlıyordu. Görecek ve anlayacaktım
ki ben henüz hiçbir şey yaşamamışım. Bu bir arayıştı, aslında ne aradığımı ben
de tam manasıyla bilmiyordum, belki de biliyordum: Sadece oraya ait olduğum
duygusunu bana yaşatacak insanlar ve ortamlar arıyordum; kim bilir belki de
hala bu arayışım devam etmektedir. Sonuçta hayata tutunmak için herkesin
hayallerim ve umutları olmalı, benim hala o kadar çok gerçekleştirmek istediğim
hayallerim ve umutlarım var ki…