Gelir misiniz? Götüreyim sizleri ta Kars’a.
Uçak ile bir buçuk saat,
Karayolu ile çok sürer.
Fakat yine de tercihim;
Kıvrım kıvrım yollar,
Dağlar, tepeler, şehirler,
Çaylar, dereler, ırmaklar geçmek,
Camış, davar, kaz sürülerini seyretmek,
Leyleklere,kargalara gülümsemek,
Kasketli,çarıklı,sarıklı,
Atkılı,yaşmaklı,tülbentli,
Erkekleri,bacıları,bibileri,
Tezek ile boğuşan,
Tarlada koşuşturan,
Kucaklayıp,yalayasım gelir
Kir pas içinde çocukları.
Başkent, orta yerden
Koyulalım yola.
Kayaş, babamın yazıhanesi,
Doğu yaka otobüs terminali.
Müsaade istiyorum evvela
Ve ruhuna bir Fatiha.
Çıktım Elmadağı’nı yokuşa,
Bakıyorum, Kızılırmağa.
Dümdüz ova aşağıda, Kırıkkale.
Büyük Yağlı,Küçük Yağlı,Delice.
Sorgun,Yozgat’tayız şimdi de.
Mola verdik,Akdağımağden’de.
El sallıyorum 4 Eylül’e,Yiğido’lara,
Aşık Veysel’e,sazı özü bir olanlara,Sivas’a.
Terzi Baba’ya,
Akla gelir Erzincan değince,
Merhum, Recep Yazıcıoğlu’na.
Dicle’ye, Fırat’a, Sansar Deresi’ne,
Kemah ile Kemaliye’ye.
Löp löp yağlı etler kuşkanada,
Dinlenme tesislerinde, Tercan’da.
Kop Dağı,Bayburt yol ayırımı,
Geldik Aşkale’ye.
Gazi Abdurrahman Sahabe’ye,
Er kişi idi Nenem Hatun,
Dumlu Baba’ya, Emrah’a, Aziz Hoca’ya,
Sümmani Baba’ya, selam olsun,
Palandöken eteğinde dadaşlara.
Kucak açtım aşığa,sarhoşa,veliye,
Kırklara karışan Hasankale’de,
Şakir bin İbrahim Hakkı’ya.
Köprübaşı,Karasu, dökülecek az ileride
Mezopotamya’da, Basra Körfezine.
Lavaş ekmek ellerinde,
Doluştular otobüse, horasanlı gençler,
Bir de tereyağı olsa yanında?
Karakurt, Aras Nehri,
Kağızman, Iğdır, elma ile kayısı bahçeleri.
Biz çıkacağız yukarıya,
Çam ormanlarının arasından, Acısu’dan,
Muavin gardaş, söyler misin kaptana?
Açsın biraz pencereleri,
Yenilensin hücreler, bol oksijen ile.
Kayak merkezi, tam sekiz kilometre pisti,
Tıklım tıklım otelleri.
Doksanbin aslan yatağı, Sarıkamış,
Allahuekber Dağları,
Okudum bir Fatiha, üç İhlas’ı.
Başköy, Mustafa Dayım, Efem ve Âli,
Peygamber nesli, öptüm ellerinizden,
Aldım izninizi.
Köküm İslam, adım Selim,
Parsadan, Küçükçay köyüm,
Merhaba.
Uğrayacağım, tekrar sizlere.
Dikme, Ladikars, kaptan frene bas.
Başçavuşlar sıra sıra
Önce sen yol ver onlara.
Salât ve de Selam ile
Kavuştuk işte, memleketim Kars’a.
Gazi Serhat Kars aslında nişanı,
Abdülmecit verdi bu unvanı.
Hangi kahramanlığından sonra?
Say say…
Hacıbektaşı Veli, Mevlana yoldaşı,
Hasani Harakani,
Sensin beldenin öz hamisi.
Unutulmuştu saz ile ozan,
Hayat buldu tekrar
Kiziroğlu,
Âşık Murat Çobanoğlu ile.
Dolaştım zaman tünelinde,
Kaç bin yıllar öncesinde.
El sıkıştım,
Guguz oturup türkü söyledim,
Uzun hava eşliğinde,
Anı Harabeleri’nde.
İshak Emi,
Kekik kokulu tepenin eteğinde,
Kum kum tereyağı, lor peyniri,
Akyazı’da, kerpiç damlı evinin bahçesinde.
Paşaçayırı’nı, Susuz’u,Digor’u, Arpaçay’ı,
Öküz götüren Kars Çayı’nı,
Beldirvan’la, Kürekderesi arasında kalanı,
Dolaştım, özlemle,
Karadağ’ı, Kale içini, Kars’ın Kalesini…
Akşamüzeri mezrada,
Sıcacık lavaş,içi dolu gögermiş çeçil kerem eden,
‘Sen Eşo’nun oğlu musun?’ diyen, o nineyi,
Sürekli arızalanan Toros marka taksiyi
Büyük bir hünerle yürüten,
Kars’ın emektar lazı, Zafer’i,
Dövizci Eray Kardeşleri.
Kuru bir ‘merhaba’ ile aylarca,
Misafir ettiniz sıcak yuvanızda,
Saffet Karadeniz ve ailesi, candan, ihlâslı.
Sen olmasaydın yapamazdım muhakkak,
Kars’ın yağız, mert delikanlısı,
Rıfat abi.
Terekemes’i, Azeris’i, Kürd’ü, Laz’ı, Yerlis’i
Teşekkürler gani gani.
Heykelinizi dikmeli, hiç mübalağasız,
Açtınız hanelerinizi, gönüllerinizi,
Paylaştınız ekmeğinizi.
Oturun yerlerinize lütfen,
Kalkıyor, Cihan Kars Seyahat Otobüsü,
isteyin ikramlarımızdan,
Hizmet sırası bizde şimdi...stamlarımızından,ke
Hizmet
sırası bizde şimdi...
Kemal ALKAN
08/10/2012
Yazarın
Sonraki Yazısı