değişik huzur veren bir havası vardı. Duvarda lambayı yaktı John içerisi ışık huzmesi ile doldu.  Odanın kapısından ilk adımlarını attıklarında, belki de sadece benim hissettiğim mistik bir rüzgâr esti ve beni içine alıp götürdü düşüncesine sahip bir oda sade ve ihtişamdan eser olmayan tozlarla kaplanmış koltuklar duvardaki tablolar.. Osmanlı dönemini anlatan resimler yerde oturmak için kalın minderler bir köşede duran seccade ve üstünde tesbih ve duvarda asılı duran Kuranı kerim  ilk anda ikisini de bu kadar derinden etkilemişti. Sağ tarafta, sanki saf tutmuş sandıkları renga renk tam bir Osmanlı odasını andıran yüzü ile saklı oda görünümünde idi. Oysa sanki bu oda bu villaya ait değilmiş gibi kütüphaneden ve villanın duyulan o hüzün bir vefasızlık utancından ayrı yapılmış akustik bir oda idi sanki. Her yer eski ve örümcekle kaplı olmasına rağmen huzur veren bir havası ve ışığı vardı bu ışık tüm odayı boydan boya kaplıyordu adeta. İçerisinin mimarı yananlar ve kendini aşk ateşi ile başkalarının dertleri için kendi içlerindeki acı ile yanar iken başaklarının yanmamsını gösteren bir akustik bir tarzda duvarlar kesme taştan yapılmış, tavan ise silindirik olduğundan iç mekân âdeta bakışları yoran bir monotonluktan uzak gözleri yormayan lale resimleri ile süslenmiş duvarlar.. ve ilahi aşkın dolu yaşandığı dönemlerde dönemler de içten bir yanışı gösterir bir tarzda tablolarla dekore edilmiş bir köşede Mevlana’nın resmi bir köşede Allah ve Muhammed yazan bir tablo, yan duvarda seccadede namaz kılan bir insan adeta gökyüzüne merdiven dayamış çıkıyor, bir köşede tapduk yunus ermenin resmi ben bunları yazıyorum ama onlar tabi bu gönül insanlarımızdan habersiz bi habersiz insanlardı. Nereden birlerinin yüzüne ekşi ekşi baktılar. Ama hant hatırlayacaktı birazdan. Hant

-John biz nereye geldik? Burası neresi? Ben bu mimari çizimleri sanki tanıyorum evet ama nereden?

John bir şey anlamamış olacak ki konuşmadı. Hant biraz düşündükten sonra heyecanla

-Tamam, hatırladım 1975 öncesi Türkiye ye gitmiştik, ortamı germek insanları bölmek kardeş kardeşe düşürmek için sağ, sol kelimesini insanların beyinlerine kazımak için Türkiye ye istanbule gitmiştim ve Ayasofayanyı gezer iken aynı tarzda desenler vardı Osmanî dönemi evet evet. Ama senin büyük baban ve Osmanî ve Türkiye ne alakası var? Anlamış değilim!

-Bende en az senin kadar şaşkınım! Yoksa büyük babam Müslüman mı idi veya Müslüman oldu da kimseye söylemeden bu odada mı? Aman Allahım olabilir mi acaba?

-Olabilir, istersen sandıkları açalım ve bundan tam emin olalım!

------

            Gün yüzüne çıkan olaylar

Genel başkan gururla elindeki telefonla konuşur iken, karşısındaki kendisinden üstün bir amiri ile saygılı ve kendinden emin.

-Olaylar tam istediğiniz gibi gidiyor, Türkiye’deki akıllı Müslümanlar gibi ayıkan olmaz grandük, olaylar istediğimiz gibi gelişir. Taksimde, olayları bir ağaç niyeti ile başlattık, tıpkı ilk ataları âdemin yasak meyveyi ağaçtan yemesi gibi planladık, ama maalesef olayların yönü sağduyulu ve şuurlu insanlarca önlendi. Kimisi sessiz kalarak, kimisi namazda dua ederek, kimisi de bizim gibi şirketleri araştırarak deşifre ederek olayları yatıştırdılar ama burada mısırda,  başka bir oyun oynadık burada tutmaz emin olun hedefimize varıyoruz grandük emin olun siz rahat yatın, Hem askeri kanadımız sizin ürettiğiniz malları ülkede satmanın yolunu bu şekilde lanse ettiğimizi anlamaları mümkün değil. Zaten sizde biliyorsunuz sizin mallarınız yok satıyor ve karaborsada. Tabi efendim siz rahat olun.

Diyerekten telefonu kapattı. Kapı çalındı.

-Giriniz.

-Efendim günlük gazeteleriniz.

-Tamam, masama bırakınız, beni en az yarım saat rahatsız etmeyin ve telefon bağlamayınız.

Sekreter bayan nazikçe

-Emredersiniz efendim

Diyerekten gazeteleri usulca masaya bırakarak çıktı. Masadaki gazeteleri alarak göz geçirmeye başladı.

-Bakalım gazeteci dostlarımız bu olaylar hakkında ne yazmış” Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta, Mısır'da ordunun yönetime el koyması ve ülkenin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevden uzaklaştırılması protesto edildi. 
Lübnan'daki Cemaati İslami örgütünün çağrısı üzerine Mısır'ın Beyrut Büyükelçiliği önünde toplanan çok sayıda kişi, Mısır ve Lübnan bayrakları ile Mursi'ye destek gösterisi düzenledi. Cemaati İslami'nin siyasi büro şefi Azzam el-Eyyubi, göstericilere yaptığı konuşmasında, Mısır'da yaşananların Arap Baharı'nın tamamlanmasını önlemek için atılan adımlar olduğunu ileri sürdü. Arap Baharı'ndan zarar gören bazı uluslararası güçlerin çıkralarının kesiştiğine dikkati çeken Eyyubi, "Mısır'daki askeri darbenin başarılı olması halinde aynı senaryo Tunus, Libya ve Yemen'de de uygulanacaktır" dedi. Mısır’da yaşananlar karşısında Lübnan'daki siyasi güçlerin tutumunu eleştiren, askeri darbeye açıkça karşı çıkan Türkiye ve Afrika Birliği'ni ise kutlayan Eyyubi, "Mısır'da en kısa zamanda halkın meşru iradesi hâkim olacaktır" diye konuştu.
Mısır'daki ordunun yönetime el koymasını kınayan sloganların atıldığı eylem sırasında elçilik çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındığı gözlendi.
Gösteri, Mısır'ın başkenti Kahire'deki Cumhuriyet Muhafızları Karargâhı önünde sabah namazı kılan halka, geçen pazartesi günü ateş açılması sonucu hayatını kaybedenler için kılınan gıyabi cenaze namazının ardından sona erdi.”Bunlar neler yazmış, neler oluyor yok canım kesinlikle anlayamazlar kendilerini kandırıyorlar grandük okumamalı hemen buna engel olmalıyım gazeteler grandüke varmadan imha etmeliyim ve yayınları da grandükün istediği doğrultuda hazırlayarak onun malikânesindeki uyduya hemen göndermeliyim.

Telaşla eline telefonu aldı ve kızgınlık dolu ifade ve telaş ile ağzında alev çıkan bir ejderha gibi etrafa emirler yağdırmaya başladı. Biraz sonra kapı hızlı hızlı çalındı. Kızgın bir sesle

-Girin

Gelen genel merkezin içişlerinden sorumlu olan müdür sebastian idi yüzü solgun ve heyecandan burnundan soluyordu.

-Buyurun efendim beni emretmişsiniz, yanlış giden bir şey mi var?

-Evet, şimdi hemen grandükün evine giden gazeteleri hemen imha ediyorsunuz ben talimat verdim matbaaya orada basılan gazeteleri al ve hemen onları değiştirin. Uydu sinyallerini de bozdum burada şifreler var grandük aradığında gidecek olan personele bu şifreleri vererek yayınları sadece burada yaptığımız yayınları kısa bir süreliğine almasını sağlayacaksınız sadece birkaç saatliğine anlaşıldı mı? Hata istemiyorum? Sende personele bu durum hakkında bilgi verme değişik bir yönden başka sözler kullanarak anlat, ben sana kendimden aynı pozisyonda olma sakta seni uzun zamandır tanıdığım ve aile dostu olduğumuz için böyle ayrıntılı anlatıyorum, beni anlayabildin mi sebastian?

-Anladım efendim siz merak etmeyin ben gerekeni yaparım. Teşekkürler beni kendinize yakın..

-Tamam, anlaşıldı sebastian şimdi sırası değil daha sonra uzun uzun konuşuruz

-Emredersiniz efendim

Diyerekten odadan çıktı.

( Edepsizler Topluluğu-9-bölüm başlıklı yazı kul mehmet tarafından 21.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu