Bugün bayram. Gurbette kaçıncı bayram sayamadım. Anadan, babadan ayrı kaçıncı bayram?.. Bu kaçıncı bayram büyüklerin elini öpmediğim?..

Gurbette ilk bayramım üniversitenin ilk senesindeydi. Öğrenci yurdunun boş koridorlarında arkadaşımla dolaşırken bekçi İlhan abi görmüştü bizi. Koca yurtta tatile gitmeyen yirmi otuz öğrenciden ikisiydik Ahmet'le. İlhan abi yanımıza gelmiş, bizimle sohbet etmiş, bayram namazından sonra gelip bizi alacağını ve evine kahvaltıya götüreceğini söylemişti.

Biz, Manisalı Ahmet'le bir ailenin bayram sabahını işgal etmemek adına bayram sabahı erkenden yurttan çıkmış, en uzak camiye bayram namazına gitmiş, İlhan abinnin bizi bekleyip bekleyip gitmesini umarak oyalanmış, sonra yurda dönmüştük. Fakat ne görelim, İlhan abi bizi hala bekliyor. Saatin geç olmasına rağmen gitmemiş, beklemiş.

Çaresiz gidiyoruz Van'ın İskele mahallesindeki tek katlı toprak eve. Utana sıkıla giriyoruz kapıdan içeri; fakat o da ne? Kalabalık bir aile bizi bekliyor. Salona büyük bir yer sofrası yapılmış. Baba, dede, nine, torunlar, yeğenler, amcalar, halalar...

Bağırlara basılıyoruz, baş köşeye oturtuluyoruz. İkramlar... İki büklüm oluyoruz, bunca insanı bu kadar beklettiğimiz için renkten renge giriyoruz. Kahvaltıdan sonra börekler, tatlılar paket yapılıyor Tanrı misafiri iki öğrenciye. Her zaman beklendiğimiz bir kapımız, evimiz, ailemiz olduğu tembihlenerek ayrılıyoruz bir "Küresinni" ailesinin evinden.

Akşama doğru adım anons ediliyor yurt hoperlöründen. Hayırdır deyip iniyorum danışmaya. Siyasi şubeden hemşerim Başkomser Yakup ağabey gelmiş. Evine akşam yemeğine götürmek istiyor, peki deyip çıkıyoruz. Gurbette bayramı bayram yaptırmak amacı hemşehrisine.

Başkomser Yakup... Merhum... Mekanı cennet olsun. Üniversiteyi onun sayesinde güvenle okudum. Siyasi olayların had safhada olduğu ve birçok kez hedefte olduğum dönemlerde o hayatta değilken ben onun sayesinde okula gidip gelebildim.

Yakup ağabey zaman zaman üniversite kantinine gelir, beni bulur; onun geldiğini gören sivil polisler hemen yanımıza koşar ve hemşehrim tebihlerdi hepsine: "Hemşerim size emanet, ona göz kulak olun, sahip çıkın, koruyun!"

Bir akşam siyasi şubeden bir ekip gelip aldı beni. Sana bir haber vereceğiz dediler. Ama metin ol! Anlamadım, baktım yüzlerine. İyi değillerdi. "Yakup Başkomser, dediler. Öldü..."

Hemşehrim bir arkadaşıyla Ankara'ya giderken otobüs kaza yapmış ve en önde oturan iki başkomser kazada hayatını kaybetmişti. Daha vahim yanı, cenaze için yola çıkan eşi, oğlu ve kızının arabası Torul Gölü'ne uçmuş; eşi ve kızı da orada can vermişti. Altı yaşındaki oğlu sağ kalmıştı.

Dedim ya üniversiteyi hemşehrim Yakup başkomser sayesinde rahat okudum. Nevruz olaylarının olduğu, her yıl bir kişinin hedef seçilip ölümle tehdit edildiği ve üç yıl hedefteki adam olduğum dönemlerde "Yakup başkomserin emaneti" olarak hep kollandım, korundum.

Bayramlar... Gurbette geçen bayramlar... Allah'tan rahmet diliyorum hemşehrime, eşine ve kızına. Gönülden muhabbetlerimi sunuyorum Van'ın Küresinni ailesine. İlhan abiye...

Gurbette bayram... Sevdiklerinden uzakta, "aile"den uzakta, doğduğun, çocukluğunun geçtiği yerlerden uzakta... Çoğumuz aynı durumdayız aslında. Doğduğumuz yer değil, doyduğumuz yer olmuş memleket...

Bayramların bayram olması, gönüllerin huzur bulması, sağlık ve mutluluk dolu günlerin dostlarla olması dileğiyle...



( Gurbette Bayram başlıklı yazı M. Kuvancı tarafından 20.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu