XII

“Her kadın, erkekten kadın olduğunu hissettirmeyi ister. Aile erkek için bir malikâne, kadın için bir sığınaktır. Erkek daima kadını gideceği yere götüren parlak bir fener olmalıdır.”

 

“Evli her kadın kocasına sahip çıkmalı. Onu evden ve kendinden kaçırıcı ve itici davranışlardan uzak durmalı. Başkaları ile meşgul olacak duygu ve düşüncelere itmemeli.”

 

“Sabahları kocanı işe gönderirken huzurla gönderdiniz mi? Sevgi ile onu sokağa saldınız mı?”

 

“Eğer, öyle saldıysanız beyinizin kendisi işte, aklı ve gönlü sizde kalırdı.”

 

“Sokaktaki başka manzaralar onları kendilerine çekmez, akşam olunca koşar adım evlerine, eşlerine, dönerdi.”

 

“Beyini işe gönderirken kırık dökük huzursuz gönderen hanım kendi eliyle beyini dışarıya, yabancıların ilgi ve sevgisine itmiş olmaz mı? Çünkü evde kendini güler yüz tatlı dil beklememektedir. Kapıdan içeri girer girmez nasıl bir dille karşılaşacağını bilmektedir.”

 

       “Sabırlı ve akıllı kadın, beyi eve bağlamasını bilir, güler yüz, tatlı dil, sabır ve anlayışla beyini rahatlatır, huzura erdirir. Kendi eli ve dili ile yuvasını uçurumlara sürüklemeyecek kadar da fedakârdır.”

 

“Erkeklerin ise en büyük zaafı ve eksikliği ise hanımını hizmet ve gayretinden dolayı takdir tebrik etmemesidir.”

 

“Yaratılışı gereği bütün kadınlar takdir ve tebrike daha fazla muhtaçtırlar.”

 

“Bunu anlayışla karşılayacak, hakkı ile uygulayacak erkek de bulmak zordur.”

 

 

“Ev işleri bir kenara, dört duvar arasında kalmak bile başlı başına yorucudur. Bundan şikâyet etmeden hizmete devam eden kadın, tenkitten ziyade takdire layıktır. Erkekler takdir hususunda ne kadar da cimridirler.”

 

       “Boşuna uğraşmayın, zahmetsiz rahat bulamazsınız. Gündüz geceye, ışık karanlığa nasıl muhtaçsa, rahat da zahmete, kadın da erkeğe öyle ihtiyaç duyar.”

 

“Öldükten sonra “rahatına düşkündü, hazıra konan kişiydi” diye yâd edilmektense, zahmetleri göğüsleyen kişi olarak anılmak sizin için daha iyidir.”

 

“Unutmayın ki: Sıkıntılara göğüs gerebildiğiniz oranda huzur, başarı ve mutluluk elde edebilirsiniz.”      

 

“Nerede ve hangi şartlarda olursanız olun, tartışmadan şiddetle kaçının. Dikine konuşmaktan uzak durun.”

 

“Hele cahil bir adamı tartışarak mağlup etmenin imkânı yoktur. Hele, tartışmada muhatabının iyi niyetini kazanan kimseye de rastlanmamıştır.”

 

“İyi bir insan nasıl olmalıdır, özellikleri nedir? Bilir misin?”

“İyi insan; yumuşak huyludur, tatlı sözlüdür, güler yüzlü ve sıcakkanlıdır. Allah’tan korkar ve utanır.  Herkese seviyesine göre hitap eder. Dil yarasının tedavisizliğini bilir ve asla kalp kırıcı olmaz. Lehte veya aleyhte aşırılığa kaçmaz.”

 

“Kibirlenmez. Hiçbir şeyi hakir görmez. Haddini aşan yerde susar.  Hayrı sever, başkasına hayır için ısrar etmez. Tebessüm ve samimiyetle, iyi niyetle, müspet hareketle, tamir etmekten yanadır.”

 

“Sözün gümüş ise sükût altın olduğunu, her doğruyu her yerde söylemenin de doğru olmadığını bilir.  Kalbi muhabbetle dolu olduğundan, içi dışından daha ziynetlidir.”

 

“Dünyaya mal edinmek için gelmediğini bilir, hayır ve hasenatının fazla olmasına dikkat eder. Kısmetine razı olur ama gayretten geri durmaz. İpini sağlam kazığa bağlar, sonra Allah’a tevekkül eder. Sözü senet olur. Asla ihanet etmez.”

Erdemli-270702

...devamı var...

( Mor Menekşe-12 başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 14.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu