Edebiyat aşığı iki
insan: Eksikliklerini son zamanlarda daha da hisseder oldum. Ne yazık ki çok
ama çok uzaktalar.
Otuz senesini eğitime
vermiş, edebiyatla yoğrulmuş hayatı ve deneyimleriyle eşsiz bir insandı benim
için. Yıllarca, memleketin pek çok vilayetinde, köyünde çalışmış ve emsalleri
gibi vefakâr bir eğitimci idi babam. Çok cefa çektiği mesleğinden asla şikâyet
etmezdi, öte yandan da çok yıpranmıştı, belki de ben asla sebebini bilmesem de
sırf bu yüzden hiç sıcak bakmamıştı bu mesleği seçmeme. Ve ne yazık ki, meslek
seçim aşamasında, yaşıtlarım gibi esen kavak yellerinin eşliğinde, popüler bir
meslek seçiminde bulundumdu. İtiraf etmem gerekirse, öğretmen olmak gibi bir
niyetim yoktu o zamanlarda; her ne kadar sonrasında bunu gerçekleştirsem de.
Tebeşir tozu yuttum üç beş yıl ama şartlar gereği, bunu uzun soluklu
sürdüremedim. Nihayetinde, aldığım eğitim sonucu, benden uzak, soyut bir
dünyada mücadele verdim uzun bir süre.
Ve edebiyat… Kendimi
ararken, konduğum son dal: Umarım kırılmaz da bu dal uzunca bir süre, ben de
sığınacak başka bir dal arayışında olmam.
Her zaman sıcak
bakmışımdır kitaplarla olan dostluğuma. Ne yalan söyleyeyim, hala kaybederim
kendimi sayfaların arasında. Bu ilişkimi pekiştiren nadide insanlardan biridir,
rahmetli edebiyat hocam. Tam bir İstanbul hanımefendisi idi kendisi. İlerleyen
yaşına rağmen, dinamik, otoriter ve sevgi doluydu. Ayıptır söylemesi, en gözde
öğrencilerinden biriydim. Bir yandan bana sık sık takılırken, diğer yandan da
ismimin geçtiği şiirler okuyup az utandırmamıştır beni hani. Nur içinde yatsın.
Velhasıl, çok
uzaktalar, erişilmeyecek bir boyuttalar şimdi. Bırakın edebiyatı, yazıp,
çizmeyi; her konuda konuşabileceğiniz, dertleşebileceğiniz eşsiz insanlardı.
Gerek hayat deneyimleri, meslekleri ve entelektüel düzeyleri ile özeldiler
benim için.
Günümüz itibariyle,
inanılmaz bir kaos yaşanmakta gerek toplumda gerekse her türlü sosyal ortamda.
İnanılmaz bir rekabet söz konusu toplumun her kesiminde. Güvenecek insan sayısı
o kadar az ki. Dolayısıyla, uğraşınız ne olursa olsun, yol gösterecek bir ışık
arıyorsunuz. Ne yazık ki, ben hep el yordamıyla ve şahsi gayretlerimle bir
şeyler yapmaya çalıştığım, kendimi bildim bileli.
Zamanında yapılan
hatalar ya da yanlış seçimler sizi rahatlıkla çok farklı yönlere çekebiliyor.
Hele ki yalnızsanız yürüdüğünüz yolda, tökezlemek çok mümkün. Ama en azından,
özgüveniniz daha da artıyor. Sonuç itibariyle, ortaya çıkan her neyse, sadece
ve sadece sizin eseriniz. Ama yine de onların eksikliğini son zamanlarda
fazlasıyla hissediyorum.
Zaman geçtikçe, insan
da değişiyor. Açıkçası, okumak iken en sevdiğim alışkanlığım, şimdilerde
yazıyorum ya da karalıyorum mu demeliyim. Sanırım, paylaşmak ve düşüncelerimi,
az çok birikimimi kâğıda dökmek adına mutluyum bu yolda. Asla tahayyül edemezdim
böyle olacağını.
Yarın ne olur,
gerçekten de bilmiyorum. Zaman gösterecek. Görünen o ki; yol uzun ve oldukça
engebeli de.
Yürüyebildiğim kadar
yürümek istiyorum bu yolda: Hatta koşmak; durmaksızın…