TUANNA
Her yağmur damlası bir başka
gerçeğin ifadesidir. Bazen topraktan ekmeğini çıkaranın yüzündeki sevinç
ve belki de onu evinde bekleyenlerin huzurudur. Bazen bir çiğ
tanesidir yapraklara renk veren, çiçeklerin dilidir belki de yağdıkça
üzerlerine anlamlar yükleyen. Bazen bir sevgilidir, sokaklarda
sırılsıklam dolaşan. Çocuksu rüyalarında kaybettiği umutlarının
masallara adanmış saflığıdır belki de. Bazen yıkanmış dupduru bir
bedendir. Arınıp tozlu akşamlardan tertemiz bir toprakta uyumaktır belki
de. Gözyaşıdır bazen, ilmek olup boynuna dolanan ve yüreklerde iz
bırakan...
Her yağmur damlası bir başka
gerçeğin ifadesidir. İnsanın kendine kalışlarıdır bazen. Pencere camının
buğusuna yazılmış yalnız bir kaç cümledir belki de. Bazen
suskunluğumuzdur. Dinlemek için sesini yüreğimizin kulaklarını ona
vermektir belki de. Bazen de sokak lambasıdır, kaldırımlara ışık ışık
yağan. Bir aydınlığın görünmeyen kahramanıdır belki de.
Her yağmur damlası bir başka
gerçeğin ifadesidir. Bazen unuttuğumuzu zannettiklerimizdir.
Aldanışlarımıza yenik düşmüş bir ömrün kayıp izleridir belki de.
Korkularımızdır bazen, her damlasına sığındığımız. Ve dindiğinde
hayallerden sıyrılıp kendi gerçeğine uyanmaktır belki de.
Her yağmur damlası bir başka
gerçeğin ifadesidir. Usul usul yağarken yeryüzüne belki yeniden
doğuşların, belki de sonsuzluğun bile bittiği yerdir (?)
Tuanna, cennete düşen ilk yağmur damlasıdır.