Online Üye
Online Ziyaretçi
Kuru toprağım ki; nehirler gibi
Çağlayıp akmaya gözlerin yeter
Nazarın güneşin, nurun naibi
Dünyamı yıkmaya gözlerin yeter
Gönül belasının derdinden kaçıp
Huzura gel desem bağrımı açıp
Sığınsam dergâha dünyadan geçip
Çileden çıkmaya gözlerin yeter
Kendi denizimde geçer her demim
Uğramaz kimsenin suyuna gemim
Eşim dostum bilir; suçsuz âdemim
Başımı yakmaya gözlerin yeter
Benim gözlerinde çifte nakkare
Her vuruş cihanı inleten nare
Gidin, meramımı söyleyin yâre:
Bin yıl dert çekmeye gözlerin yeter