ÇINAR ALTI

Mekanlarında dili, gönlü ve duygusu olduğuna inanıyorum.Balıkesirimizin Zağnos paşa camiinin ve etrafının özelliklede ÇINAR ALTI kahvehanesinin ayrı bir güzelliği var. O mekana gelen insanların biraz dinlenmek eş dost ile sohbet etmek ve güzel şeyler konuşmak, sohbetlerini birkaç çay ve güzel bir kahve ile tamamlamak en güzel özelliklerinden birisi. Bizde bu gün öyle yaptık .Eyüp Baldemir ağbeyim, Necdet abi, akrabam gazeteci Halil Yıldırım çaylarımızı ve kahvemizi içtik.Çayları, kahveleri beklide mekanı güzelleştiren güzel insanlardan bahsetmemizdi. Kimlerden bahsetmedikki Balıkesirimizin manevi mimarlarından, Dursunbeyin Sarı hocasından,Havranlı Hafız Nurettin hocaefendiden, Gönenli Mehmet efendiden, Hasan baba dan, ayaklı dededen, kılcı dededen,Fethi gemuhluoğlundan vede hafız Mustafa Sarıdan.

 

Gönül ne çay ister ne çayhane –gönül dost ister çay kahve bahane demiş ya şair aynen öyle oldu.Ay yıldızlı bir bayrağımız var ama o bayrağımızın dalgalanmasına vesile binlerce bayrak insanımız var.Onları araştırıp gün yüzüne çıkarıp yeni neslimize anlatmak tanıtmak gerekir.Sarı hoca efendinin tren kompartımanlarında, dağlarda kuran eğitimini, benimde Kuran öğrendiğim yeni cami kuran kursuna buz dolabı alma hikayesini, yeri gelmişken kısaca anlatayım bir hemşehrimiz İstanbulda ticaret yapar ve zengin olur Dursunbeye her gelişinde hoca efendiyi ziyaret eder ve İstanbula geldiğinde mutlaka kendisini ziyaret etmesini söyler hoca efendi bir İstanbul ziyaretinde beyefendiyi ziyarete gider toplantı halindeki beyefendi toplantıyı keser ve hoca efendiye iltifatlarda bulunur hocam çok memnun oldum ama bana bir şey söyleyin ve ben onu yaparak dahada mutlu olayım der hoca efendi evlat madem öyle istiyorsun biz yeni caminin yanına bir kuran kursu yaptık çocukların yemekleri bozuluyor bir buz dolabı alırsan memnun oluruz der bey efendi hocam siz dursunbeye varmadan bua dolabı kurulmuş olacak başka bir emriniz varmı der (1960 lı yıllar) yok evladım senin bir isteğin varmı hocam ben devlete vergimi veriyorum zekatımı ayrıca verecekmiyim yoksa vergimden düşebilirmiyim der hoca efendi kibarca evladım vergini devlete vereceksin zekatını fakire ayrıca vereceksin der .Anladım hocam dediği anda iş adamı bir arkadaşı birazda ükelaca dostum sen bu konuyu birde İstanbul müftüsüyle konuşsan der demez hoca efendi o uzun boyununda verdiği hışımla ayağa kalkar ve elini göğsüne vurarak BEY BEY BU EVLADIMIZ İSTANBUL MÜFTÜSÜNÜDE TANIR GARA DEDENİDE TANIR AMA GARA DEDENE SORAR der ve oradan ayrılır.

 

Hafız Nurettin efendinin maaş ve ikramiye almayıp sadece nafakası kadar vakıfdan istifade ettiği ve İvrindi,Burhaniye, havran çevresinde verdiği hizmetleri,Gönenli Mehmet efendi zaten türküyeye hatta dünyaya adanmış bir ömür sürdüğü ,bu gün Anadolu çocukları bir yerlere geldi ise onların katkıları,Fethi gemuhluoğlunun Mehmet AKİFİN cenazesine ve kabrine sahip çıkışı, milletvekili , bürokrat hatta başbakan olabileceği halde türk eğitim vakfına dolayısıyle anadolu gençliğine hizmeti daha neler neler.

 

Velhasıl seher vaktinin bereketi bazen bir bardak çayda, bir fincan kahvede yada güzel insanların anılmasıyle başlayan sohbetlerde kendini gösteriyor.Rabbim hepsini en güzel şekilde cennetinde misafir ediyordur.Benimde arzum bir nebze olsun onları anmanın ve anlamaya çalışmanın mükafakını almaktır.

 

Çınaraltı, çınaraltı

Anlaşılır çayın farkı

Çay deyip geçmeyin

Böyle çıkıyor

Sohbetin tadı.               Yaşar KUTLU 29.10 2013 balıkesir

( Çınar Altı başlıklı yazı Yasar Kutlu tarafından 29.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.