Sürekli gönülde hazan yaprakları dökülür
Dökülürde gül benzi sarartır
durur
Bahara ermeden hazana ermiş
rüyaları kâbus olur
Hayata göz kırpan hayaller
kollarını kapatmış durur
Tefekkür ikliminde göz
kırpar hayaller
Ruh ikliminde kucak açmış
bekler mutlu günler
Görmek için acep bakar mı
nurlu gözler
Bakıp da görmezse yazık olur
ömre, artık uzansın eller
Yazık boşa geçer berrak
tefekkürlü anlara, bak ta görme
Maneviyat esintileri uğrar
mı acaba bu şehre
Şehirde de acep nasip olur mu
acaba bu gence
Duygular düşünceler solmaya
başlamadan bu gece
Hayalleri koşarak gelir mi
yine bu gence
Hayatının baharında gürül
gürül çağlar mı bu hayat
Çağlarda mutluluğa yelken
açarda güller gülücükler,
salar mı hayat
Yoksa baş döndürücü bir hızla esen rüzgâra
kapılarak,
hazan mevsimini mi yaşar
Yoksa sadakat içinde şaşkınlığına düşürmeden düşürüp,
sendeletmeden yaşarda mı koşar
Ezmeyelim ezilmeyelim
gönüllerimiz imanla olsun dopdolu,
Gözlerimizdeki gönlümüzdeki ümitle birlik
olalım hayat dolu
Hep mutlu istikbale yürüyelim Kuranla Resulle,
imanla nurla dolduralım yolu
Düşeni kaldıralım saadetle saralım atmayalım
onu,
uçurumlara doğru
Her an her mekân da hayatı kucaklayalım
mutlulukla,
Resule doğru açalım yolu
Vicdanı hür inancı hür özgürlüğü hür anlara
yarınlara koşalım,
el ele
imanla dopdolu
Bunu biz yapalım başka kimse yapmaz inan ki
Bak etrafına herkes kendi kasasını doldurma
peşinde,
kimse sana bana bakmaz ki
Baksa da yardım etmez ki, beş almadan bir
vermez ki,
yarınlar ne olacak düşünmez ki
Haydi, korkma at bir adım aç yolu ufuklara
doğru,
dupduru taptaze sonunda çile olsa ne olacak ki
Zaten önümüz sağımız solumuz çile değil mi,
kutlu yolda mutluluğa ışık olarak zorluklara
yürümek en erdemlisi
Varsın tek başına da olsan durma yürü durma yürü
Aydınlık yolu açmak için çelik iradenle
imanınla yürü
olma koyunlar gibi sürü
Yeni bir ses
Yeni bir soluk
Hayatı kucaklayacak yarınlar için yürü,
miracın kutlu mutlu süvarisi.
Mehmet Aluç
Ankara Sincan