Neden korkmakta çoğu
insan sevmekten ve sevilmekten…
Bağlanmaktan, görüp
vakıf olmaktan ya da diğer olumlu duygulardan.
Söz bir kez çıkar
ağızdan ve gelir arkası. Beşeri ilişkiler bu denli yorarken, müdahale etme
imkânı da tanınmamakta. Zaten kime ne için müdahale edeceksin ki…
İmkansız denen işte bu
olsa gerek: İtibar etmek karşındakine, uzatmak elini tutmayacağını bile bile ve
düşmek uçurumdan. Oysa tek bir hamle yetecekti, diye de düşünürsün akabinde.
Anlamak öyle zor ki ve
bitmek bilmeyen sorular insana dair, kendine dair. Hoş bir saatten sonra neyi
sorgulayacaksın ki… Atı alan çoktan Üsküdar’ı geçti oysa. Ya sen neredesin?
Başladığın noktadan bile uzak ve kendinden uzak, yapayalnız içinde bulunduğun
kalabalığa rağmen. Kuru kalabalık, üç beş fısıltı ve farkındalığını çoktan
yitirmiş onca insan.
Kime, neyi kabul
ettireceksin ki… Herkes kendi doğrusuyla yoğrulup giderken, sen neyin savaşını
veriyorsan boşu boşuna. Öyle ya, boşu boşuna. Kabullenmişken kabullenilmemek ya
da farkındayken fark bile edilmemek.
Safsata her şey, koca
bir balon duyumsananlar ve ardı arkası gelmeyen talepler, doğru kabullenilmiş
sayısız yalan ve nicesi.
İstenen ise vazgeçmen
kendinden, doğrularından ve ideallerinden.
Ya sen istiyor musun,
işte tam da bu noktada savrulmaktasın. Ne istekler gerçekleşiyor ne de uyum
sağlayabiliyorsun.
Ve bitmek bilmez
şüpheler: Doğru mu? Yanlış mı? Nerede hata yapıyorum?
Cevapsız onca soru
belki de cevabını bildiğin. Elden ne gelir ki?
Bırak gitsin sorgulama
hayatı, sorgulama kimseyi hele kendini asla sorgulama.
Bırak kendini suyun
akışına. Sadece silik bir gölge ol ve kabullen tüm yanlışları. Kabullen hatalı
olduğunu. Hatalısın çünkü farklı olmak koca bir suç, müebbet bile yatarsın yok
işte ötesi.
Ya özgürlük ya da
yalnızlık.
Ya suçluluk duygusu ya
da saçma sapan idealler.
Bırak artık peşinde
koşmayı doğru bildiklerinin. Ne geçti eline üstelik kime neyi ispatlayacaksın?
Beyhude geçmişken onca
sene, varsın sen de vazgeç çoğu şeyden.
Hiç de merak etme diğer
yandan: Ne kimsenin umurundasın ne de uzağında ya da yakınında.
Bırak sorgulamayı diğer
yandan, sen mi kurtaracaksın dünyayı, bırak gitsin…