Rüyamı idi gerçek mi
idi bilmiyorum
Yaşanılan hayat mı yaşanılan zaman mı gerçek
Zaman mı gerçek hayat
mı gerçek yaşanılanlar mı
Hepsini silip süpüren
alıp götüren ölüm gerçek
Geride kalan hepsi bom
boş yoldan çıkaran işler
Sözler mi gerçek yüreğe
ok gibi saplanan
Sevgiler mi gerçek
aranıp da ulaşılmayan
Gözlerde hissiz
bakışlar mı gerecek kahır eden
Tatlı söz sevgi ile
saran yürek göz gerçek
Gerisi uçuruma götüren
boş gereksiz işler
Kime sorsan herkes bu
gerçekleri biliyor
Etrafına bakıyorsun kin
nefret sevgisizlik dolu
Hayata sokulmayan güzelliği
bilmenin ne faydası olacak
Ukala ukala bilmişlik
taslamaktan başka
Sol yanımızda saplı
duran hançeri insafsızca saplamaktan başka
Türlü rezillik ile
uğraşı boşuna uğraşma yanarsın
İşgal düşüncesi ile
ömrü işgal etmeye çalışırsın
Düşleri gerçekleştir gibi
görünür sonra yok edersin
Bir iki güzel sözle
esir eder sanırsın kendin şeytana esir olursun
Bilmem bu düşüncesizlik
çöplüğü aklın ile nasıl yaşarsın
Kul Mehmet derki
Öküzlük bize miras
kaldı bilmem kimden
Güneşi görmeyen gözler
karanlıkta elbet yaşar
Yüreğinde kimse olmayan
bilmem nasıl yaşar
Tüm çabaları ile
inandırıcı olmayan insan neye yarar
Ölüm geldiğinde anlarsın öküzlüğünü ,
kül bastı olmak için ateşte kızarırsın
Mehmet Aluç