Kızılca kıyamet
kopmadan
Boylu boyunca canlı
cesetler
Kesmişken hesabı
Ve hükme varmış çoğu
Bitimsiz ihtirasın
Ahenksiz tınısı
dağlarken ölü ruhları.
Mecali bitti bitecek
O mazlum ki;
Kalır mı yerde ahı…
Ey zulmün bitimsiz
devinimi
Sanma ki rahat edecek şu
koca güruh.
Ters yüz edin o münafık
maskeleri
Sür git neyin telaşıdır
bu.
Göçebe ruhlar,
Dar mezarlar
Kılı kırk yarmış iken
ömür boyu
Hiç mi hicap etmezsin,
Eşkâlin midir söyle
Şu soluk benizli
soytarı
Düşmüş iken içine o
boyu küpünün
Hani elinde tuttuğun o
kırık kulpu.
Kadın, erkek bilin ki;
Beyhudedir telaşın
Zinciri çoktan
dolamışsın boynuna
Kalp dediğin o küçük
yumru
İçerisinde sakladığın o
sayısız kötü huyu.
Kuş sesi, yürekteki
inilti
Duydun sanma asla
Bastır artık şu nefsin
boğumunu.
Nefret belli ki tek
besinin,
Sürgün olduğun o
doyumsuz nefsin
Şu işaret parmağına
yönelt gönül gözünü
İstiflenmiş tüm öfkenin
Ve ölümü kuşatan o
eğreti kinin.
Öbek öbek adı insan,
Sersefil onca mazlum
Merkezi üzünçlerin
Sıtkı sıyrıldı şeytanın
dahi.
Çarmıha gerilmiş tüm
düşler
Dile kolay koca bir
ömür
Çoktan nihayete eren,
Yine de tükenmek bilmez
O dipsiz, sonsuz
istekler.
Bir lokma ekmek neyine
yetmez
Kırk yamalı hırka değil
midir
Nefsini örten.
Bin düşün bir söyle
Adını sanını değil,
vicdanını belle.