Uzaklar beklerken kayıp varlığımı ötelenmiş, kimliksiz varlıkların kaygılarını taşıyorum. Ne varsa yoksun ve kim varsa yetkin addeden kendini.

 

Kendim olmak adına belki de ötekileştirilmek. Anlamını bilmediğim binlerce kelime telaffuz edilirken elimde koca bir sözlük öğrenme dürtüsüyle karıştırıyorum sayfaları. Raflardaki kitaplar sararmış sayfalarına çağırıyor bir yandan. Hepsini okumuştum oysa ama yanıtını bulamadığım nice soru nöbetleşe adımı çağırıyor. Yok, yok, yok işte. Ne verdiğim kayıplar ne de çözemediğim onca soru.

 

Yeni insanlar belki de eksikliğini hissettiğim ve yeni ülkeler düşlerin vizesiz giriş yaptığı. Turist olarak gittiğim o düşler ülkesinin vatandaşı olmak tek arzum. Ve tek tek inşa etmek duvarlarını yeni dünyamın. Hicap etmeden üstelik ve esefle kınanmadan.

 

Düşkünler ülkesinin kimliksiz bir vatandaşı nihayetinde yetileri dahi yetmeyen.

 

Bilmiş bilmiş burun kıvırıyor kimisi yüzündeki o kirli gülümseme ile.

 

Bunca kir pas ile yalıtılmışken ruhlar sadece adıyla var insan denen mefhum ve rakamlara tekabül eden sonsuz haneli kimlik numarası ile. Ve hesabına yatan yüklü bir maaş varlığı ile her şeye ve herkese hükmetme yetkisi veren.

 

Emeğin karşılığı olsa da adına para denen yine de kim kendini ne derece üstün görebilir bir diğerinden. Hakkaniyet sapmışken yoldan sapmak zorunda olmayan aciz bir kul mesul müdür onca yoz ve kirli sanrıdan.

 

Olsa olsa bir kâbus gördüğüm ya da gözüm açık mı yaşıyorum bu sanrıyı. Hayır, ne kâbus ne de bir yanılsama. Gerçeğin ta kendisi itirafta zorlandığım.

 

Veriler yığınla serpiştirilmiş dört bir yana ve malikleri bir o kadar meçhul. Herkes bir yere dağılmış ama hala mevcudiyetlerini ifşa ediyorlar metruklerde gizlenmiş gölgeleriyle. Zira cesaretleri yok ne de zihniyetleri. Muhalif olmak bir üstünlük göstergesi adeta ya da kalıplara dâhil etmek haricindekileri.

 

Ziyadesiyle mükellefim her ne kadar muaf tutulsam da.

 

Ziyadesiyle mutluyum görünenin aksine. En azından ruhum beslenmekte tüm olumsuzluklarla.

 

Olumsuzluk addedilen sadece bana ve gidişata dair. Yoksa ne acısı ne de hüznü bir diğerinin bir sevinç kaynağı olabilir tarafımca kabulü asla mümkün olmayan.

 

Böbürlenmek öyle olası ki beşeri ihtiraslar eşlik ederken her ne kadar yıkıcı ve yakıcı olsa da. Üstelik yüksünmeden ve yadsımadan.

 

Zor olmamalı oysa nasiplenmek yeter ki neye tekabül edeceğinin bilincinde olmalı.

 

Durduk yerde işgal edilen haklar imtiyaz sahibi olanlar biteviye ihlal ederken.

 

Hicap duymak esareti sürerken yalanın ve asılsız devinimin seyri sürerken.

 

Tüm değerleri yok sayıp ne kadar rol varsa büründükleri. Ve görünmezlik zırhının arkasına saklanıp her şeye muktedir oldukları inancı ve safsatası ile.

 

Herkes alsın payını hakkı olsun ya da olmasın. Ve karartsın gözlerini esaretine girip karanlığın. Yeter ki pamuk düşlerden uzak dursunlar.

 

 

( Ziyadesiyle... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 28.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu