Çileler sevdan olmuş, huzur nedir bilmedin,
Gözlerin hazan seli, mecal bulup silmedin,
Mutluluk düşlerindi, bir nebzecik gülmedin.
Az tebessüm bekledin, elemler kaş çattılar,
Berrak, tatlı ırmaktın, içmeden kir kattılar?
Körpe narin çiçektin, hiç açmadan aldılar,
Büyüyüp serpilmeden, kırdı döktü çaldılar,
Bahçeler solgun sessiz, üvey öksüz kaldılar.
Kendin sandın her kesi, kimi çok fesattılar,
Eşya oldun pazarda, kâh aldı kâh sattılar.
Gönlü kırık serçesin, parklar mekânın şimdi,
Anne bağrı yuvandı, bozup, dağıtan kimdi?
Umutların tükenmiş, kalbin yasla mı çimdi?
Geleceğin yok artık, görmeden kararttılar,
Bu günün korkunç dünden, yarını arattılar.
Oyun yerin gökdelen, bahçe yok ki gezesin,
Kurdun kuşun yemisin, şer güçlere mezesin,
Kıs kıs gülsün şeytanlar, artık bıyık bezesin.
Sevgiye yelken açtın, göz yaşında battılar,
Hüzün aktı damlalar, haz duyarak tattılar.
İbrişimdi saçların, hem öper, hem tarardım,
Ninnim bin bir şifaydı, hep duayla sarardım,
Gülmeni az görmezsem, yüreğimde arardım.
Yalnız geçen her günüm, harap ve bayattılar,
Gamdan uykusuz gözler, geldiğinde yattılar.
Dün sabah getirmişsin, bin bir demet hediye,
Toprağımı pek öptün; “özledim annem” diye,
Yavrumdan başka çiçek, koklar mıyım sen diye?
Can suyum; söyle kimler, ruhunu kuşattılar?
Zindana dönmüş bahtın, hicran mı yaşattılar?
Diyorsan ki yaşam güç, mihnetler zor canıma,
Elem sitem, kem sözler, dokunmakta kanıma,
Mevla’mdan ümit kesme, bir gün alır yanıma.
Merhamet, şefkat bitmiş, her yolu kapattılar,
Mesut olmak hakkındı, neden derde attılar?
Tozpembe hayallerle, salıncaklar ördüğüm,
Parmağına gül değse, incinirdin, gördüğüm,
Hıçkırıklar göğsünde, yutamadın kördüğüm.
Doğduğunda melektin, kolların kanattılar,
Hiç uçmadan yoldular, koparıp kanattılar.
Göz nurumdun bebeğim, kuzucuğum sen idin,
Bir tanemdin küçüğüm, bedenimde ten idin,
Yanağımda bir gamze, keder bilmez şen idin.
Kirpiğin her dem nemli, demek çok ıslattılar?
Gülmek pek yaraşırdı, kimler hep ağlattılar.