O düşsel yolculuğumun
İlk durağı…
Gelmek bilmeyen
yolcularını
Karşılamaya gelmişken
Düş yorgunu zihnimin
Bir oyunu altı üstü:
Buluttan bir otobüs
Sayısız pervane
Tekerlek yerine
Konuşlanmışken pür-dikkat
sipere.
Elimde düş bombası o sakil
yalnızlığımın,
Derinden nasıl da içten
Ve yalıtılmış.
Biraz sıradan biraz
yalın
İteklenmiş çocuk yanım.
Muhalif, destursuz
Yeni yetme düşlerim
Kırık bir taburenin
aksak ayağı
İncitmeye korktuğum
yarınlarım.
Altı üstü devinimi
süregelen
Koca bir boşluk:
Ne varlık ne hiçlik
Sona gelmeden yitip
gitmiş.
O tadımlık dünyanın
Akıl dışı ahengi
Kaçıncı oktavdan kim
bilir
O şarkının mirası
Mum gibi erirken yürek
Akıp gitse de kiri pası.
Ne demek dostum
Fütursuzca çekip
gitmedin mi usumdan
Boşluk mu dedin,
Güldürme sakın ha
Islığını duymaz mısın
uzaklardan
Ve alayını
O çığırtkan kuşların
Hüzün ile dolarken
heyula evren.
Mizacındaki sıradan ve
yeni yetme
Tutarsızlık kadar
Ne varsa saf tutmuş has
bel kader
Keşke bağışlamayı
öğrenseydim ezelden.