Bir gün daha erdi
nihayete
Adım adım uzaklaşırken
dünden
Kifayetsiz bir sanrı
esir almışken bedenimi
Nasıl katıksız ve nasıl
duyarsızım
Nasıl durağan
Oysa fırtınalar
kopmakta içimde
Bihabersin ve bihaberim
Yoksunluğundan tüm
muhalif duyguların,
Varla yok arası
Dün ile yarın
kesişirken gün ortası.
Yorgunum ve ıslak
gözlerim
Yılgınım fazlasıyla
Muzdarip olsam da yalnızlık
Bükerken belimi.
Katıksızım, sensizim, susuzum
Çok yoksunum ne çok hem
de;
Evet, varla yok arası
bir düşüm nihayetinde
Hadi, düş artık
yakamdan
Sefil yalnızlık.
Kaçıncı beste, kaçıncı
güfte
Son şarkı çalan duydun
mu
Ne fark eder söyle,
Rehaveti çökmüş bir
kere gözlere
Duyumsadığım,
duyumsattığın
Günbegün yalıtılmış
düşlere gebe
İken zaman ve mekânsız
varlığım
Kayıp giderken
Hicap ettiğim şu garip
devran.
Varla yok arası sakil
ne varsa
Yeter ki dursun
uzağımda
Sadece ben, bana dair
Eksiltisi ne ise
Elbet unutur giderim
Unutulmanın ertesi
Kâfir bir düşüm neticede
Asla vücut bulmayacak
bir gölge
Giden gölgenin
ardından…