- BENLİK KISKACI -

Arif fakir bir ailenin tek çocoğudur. 16 yaşında, babası hayatta olmayan sadece annesiyle yaşayan bir bireydir.
toplumda, eskimiş giyimi ve çekingen davranışlarıyla dikkat çeker. 
Yine ürkerek arkadaşlarının yanına gider. Arkadaşları Arifi görünce yavaşça ondan uzaklaşırlar.
Arif yanlarına yaklaşarak;

- Ama ben size ne yaptım? Neden benden kaçıyorsunuz - der.

Arkadaş - Şu kılık kıyafetine bir bak. sen bizim arkadaşımız olamazsın.

Arif boynunu büker.

- Dostluk, bir kumaşın söküldüğü yere kadar değildir. Bu davranışlarınız beni değil, sizi alçaltır.

Arkadaşı arifin yakasına yapışır. Tam kavgaya tutuşacaklarken, çocuğun annesi araya girer. Arife dönerek:

- Çek o pis ellerini oğlumun üzerinden.

Arif durur, müteessir bir ifadeyle kadına bakar. Gözlerinde biriken damlaları tutamaz ve artık hüngür hüngür ağlamaya başlar.

Kadının gözlerini içine bakarak söyler:

- Allah'ım; Vallahi beni itip kalksalarda verdiğinden fazlasına talip olmam. Bir çaputa sarılırım,
Yinede isyana, harama elimi uzatmam.

Arif evine doğru yürümeye başlar. Eve geldiğinde mahsun ve düşünceli bakışlara esir olmuş annesini görür.

Arif - Anne, neden böyle hüzünlüsün?

Anne bir şey söylemez. Yıllar sonra evlerine bir misafir geleceğinden habersizdir Arif.

Annesi, oğluna temiz bir kıyafet giydirip, onu mutlu edemediği için bitap bir vaziyettedir.

Annesine doğru sokulur.

Arif - İnsanlar paramız olmadığı için bizi itip kakıyor. Değerimizi bir kıyafetten biçiyor. Bunu aklım almıyor ana.

Anne - İnsan, benlik kıskacına kapıldığında ve rızkı tayin edenin Allah olduğunu unuttuğunda gönüller kapkara bir hal alır evlat.
Sen sadece şükret ve rızkı verenin Allah olduğunu aklından çıkarma.

Dediği anda kapı çalınır. Arif, bu da kim düşüncesiyle kapıya yönelir. Kapıyı açtığında kimse yoktur.
Lakin yerde büyükçe bir kutu vardır. Etrafa bakar kimseyi göremez. Kutuyu içeri alır.
Kutuyu açtıklarında gözlerine inanamazlar. Her renk tişört, pantolon, gömlek, entari ... 
Hayatları boyunca görmedikleri kadar kıyafet. İkisinin de gözleri bir cevher gibi parlar. 
Mutluluktan birbirlerine sarılır ve ALlah'a şükrederler. 

Kutunun içinde bir kağıt ilişir Arifin gözüne. Kağıdı açıp seslice okur:

''Sonra (Onların) önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve sen,
Çoklarını şükredenlerden bulamayacaksın.  (7-17)
( Benlik Kıskacı başlıklı yazı Halil Uzunts tarafından 26.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu