Online Üye
Online Ziyaretçi
SEÇİMLER ERTELENEBİLİR …
Erken seçim taslağı YSK
tarafından hazır. 1 Kasım 2015.
Ve teamüller gereği CHP'ye
hükumet kurma görevi Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ‘Beştepe’nin yolunu
bilmiyorlar’ gerekçesiyle verilmedi... Cumhurbaşkanının açıkladığı,
"Yönetim sistemi fiili olarak değişmiştir." sözleri doğrultusunda
hayallerindeki fiili durum da başlatılmış oldu! Yıllardır Cumhuriyetle
hesaplaşma içinde olanlar, Anayasayı filan takmadan AKP'nin iktidarda kalması
için tüm kozlarını bu seçim döneminde de kullanacaktır!
CHP
ve MHP Seçim hükumetinde olmayacakmış... Onlarda bu geçici hükumetin içinde
bulunarak para musluklarını AKP'ye teslim edilmemelidir, desek de patron,
Maliye, İçişleri Bakanlığı gibi önemli 11 Bakanlığı devlet olanaklarını
kullanmak için AKP'ye mutlaka sunacaktır.
Geriye dönelim;
Cumhurbaşkanı
Sayın Erdoğan 7 Haziran seçimlerinden sonra, "Erken Seçim" isteyerek
zaten AKP-CHP hatta AKP- MHP koalisyonuna bile sıcak bakmadı. Emir demiri
kesmişti!
CHP, Koalisyon Masasında
neler istiyordu?
1- Hukuk üstünlüğüne dayalı
bir hukuk sistemi,
2- 12 Eylül darbe hukukunun
tamamen değişmesi,
3- Siyasi Ahlak Yasası,
4- Güçlü bir Sosyal Devlet,
5- Medya özgür olmalı,
6- Örtülü ödeneceği bir
kişi kullanır. Kullanacak kişide başbakandır.
7- Yeni bir Dış Politika’‘ya
ihtiyaç var,
8- Hiç bir meydan
Türkiye'de gençlere yasaklanmamalı ve yasakları azalan bir Türkiye istiyoruz.
9- Vergi Denetimleri siyasi
araç olarak kullanılmamalı,
10- Kesin Hesap komisyonu
TBMM'de kurulmalı,
11- HSYK’yı ikiye ayırmalı bakan
ve onun müsteşarı bu kurullarda görev yapmamalı,
12- Kesinlikle
yolsuzluklarla bizim oturup hesaplaşmamız gerekir,
13- Herkes kendi ilkelerini
ortaya koysun,
14- Cumhurbaşkanı Anayasal
sınırları içine çekilmeli.
MHP Ne İstemişti?
1- Cumhurbaşkanının
Anayasal sınırları içine çekilmesi,
2- Anayasanın ilk 4
maddesinin değiştirilmesinin teklif dahi edilmemesi,
3- 25 ve 17 Aralık Yolsuzluklarının
ele alınması,
4- Çözüm sürecinin ortadan
kaldırılması...
Yukarıda belirtilen maddeler, demokrasi ve Cumhuriyeti benimseyenlerce
zaten olması gerekenler olarak görünüyor. Ancak bu maddelerin içinde geçen
Cumhurbaşkanının Anayasal sınırları içine çekilmesi, yolsuzluk konusu, çözüm süreci ve buna bağlı
olarak Anayasanın ilk üç maddesine dokunma isteği, sanırım AKP'yi ağasının da
isteği ile bu partilerle koalisyon yapmayı engelledi. Onun için nasıl iki dağın
bir araya gelmesi mümkün görünmüyorsa. Cumhuriyeti benimseyen partilerce,
Cumhuriyet ilkelerine aykırı görüntüde olan partinin bir araya gelmesinin
beklenmesi de zaten hayal olurdu.
Erken Seçimde neler
olabilir?
Yine, AKP'li Belediyeler
ile devletin olanakları kullanılacak,
Basının yandaşlığı son
sürat devam edecek,
TRT'nin borazanlığı ile AKP
ve Cumhurbaşkanı’na verilecek onlarca saat propaganda sonra da muhalefete
verilecek cımbızla seçilen sansürlü küçük dakikalar…
Bitmeyen açılışlar...
Din üzerinden siyaset
yapılarak, Cami önlerinde konuşmalar, meydanlarda Kuran'ı Kerim sallamalar,
Kömürler, makarnalar,
paralar... Vs...
Seçim tarihi belli olsa
bile, ülkemizin doğusunda meydana gelen ve
her gün şehit verdiğimiz olağan üstü durum öne sürülerek seçimi aylarca ileri
bir tarihe erteleyebileceklerini de düşünüyorum...
7
Haziran seçimlerinde AKP’nin oyununu bozan BDP'nin de barajı tekrar aşmaması
için yeni taktikler geliştirilmiş olabilir. Bölgede Bahçeli'nin teklif ettiği olası
bir sıkıyönetim kararı ile yapılabilecek erken seçim farklı bir boyuta
taşınabilir. Nasıl olsa CHP ve MHP'nin olmadığı bölgede oyların yönü AKP’den
yana döndürüle bilinir. Yani AKP, ağasının isteği doğrultusunda tek başına
iktidar oluncaya kadar, iktidarı hiç bir şekilde teslim etmemek için direnecek
ve siyasetin bütün kurnazlıklarını deneyecektir. Aksi bir durum, patron ve
ekibinin yıllardır hayalini kurduğu ve 2023 olarak tarihini bile verdikleri
"Kutlu Yürüyüş" sistemi sekteye vurmuş olacaktır...
Tüm
yapılanlar olmak ya da olmamak için... Yani "Cumhuriyet" ya da
"Kutlu Yürüyüş"
Peki,
bu Anayasa tanımaz tutum içindeki gelişmeler için halk ne yapmalı?
Haydi, o zaman yorumlara...
Ertuğrul Erdoğan
Ağustos / 2015