Hüzün yeknesak ve
Fazlasıyla azmimi
yitirdiğim.
Yürek olsa da engin
Susup gölgelere
gizlendiğim.
Sorma neden ya da
sahiden mi öldüm de
Ruhum musalla taşında,
Yürüyen sadece bir et
parçası aslında.
Gıyabımda kesilen
Ve pay ettiğim acım
Ne yazık ki her bir yas
içimde saklı
Nasıl da görmezden
gelindiğim.
Susmak asaletimden bil
ki
Eğer dersen ki; nedir
derdin
Nedendir bu tasa
Bil ki emsalsizdir elem
ve tek tesellim:
Elbet vardır bir
bildiği Tanrı’nın
Ellerimle yıktığım
mabedim
Seyri seferindeyken şu
fani âlemin.
Sıradan aşkların sıra
dışı mizaçları.
Olgun düşlerin o
bitimsiz telaşı:
İrdelenesi tüm
tahakkümler
Ve perde arkasında
gizlenen gölgeler.
Tortusu çöreklenmiş bir
kez
Gıyabımda sarf edilen her
bir cümle
Ve bir köşedeyim ben
hem de ta ezelden
Her kim ise tarafınca
terk edildiğim
Tek suçum belki de
sevmek haddinden fazla.
İstimlâk edilmiş ve parsellenmiş
Boyutu en derinde saklı
Kıymete binmişim bir
kez
Varsın gömüldüğüm
yangın yeri
Yaksın ruhumu acı acı.
Ele avuca gelmez
nihayetinde sözlerim
Debelensem de
cehennemin dibinde.
Hâşâ, yok isyanım
Gönül gözü madem
nükseden
Varsıl bir hâkimiyetin
varsın olsun tek tesellisi
İnancım yoklarken
varlığımı
Son söz elbette
kaderin.